Parfümde Hacı Yağı Kavramı / makale

Parfümde hacı yağı esintileri, tek başına bir kategori oluşturacak denli önemlidir. Genelde Arap parfümlerine ve Arap etkisinde kalmış parfümlere hacı yağı kelimesi yakıştırılır. Ve bu tür parfümlerin hacı yağı gibi koktuğu söylenir. Hacı yağı kavramını esasen biz uydurduk. Türklerin algısında yalnızca, hacı yağı kavramı bulunuyor. Avrupalı ve Amerikalılar, bizim hacı yağı diyerek burun kıvırdığımız kokuları çok ilginç ve sofistike olarak görüp beğeniyorlar. Şunu da ilave edelim, bütün kozmetik ve parfüm markaları, en az bir kere hacı yağı tandanslı kokulara ürün gamlarında yer vermişlerdir. Yalnız, Batılılar hacı yağı diye bir şey bilmezler. Onların zihninde böyle bir kavram ve anlatım dünyası yoktur.

Parfümde Hacı Yağı kavramı denilince, genelde anlaşılan şey, dedelerimizin ve ninelerimizin Mekke' deki hacdan dönerken bize getirdikleri amber, misk, öd ağacı ve gül esanslarıdır. Bu, kısmen doğrudur. Ne var ki, meseleyi tam açıklığa kavuşturmaz. Hacı yağı temelli parfümler esasen bol çiçekli kokulardır ve bu çiçekler kirli, tozlu, sabunsu ve pudralıdır. Baharatlar da varsa bu parfümlerin içinde, onlar da aynı şekilde kullanılmıştır. Örneğin, Amouage Gold Man böyledir.

İşin ilginç tarafı, hacı yağı parfümlerinin ağır, kötü, tahammül edilmez kokular olduğuna inanılmasıdır. Bu da gerçeği pek ifade etmez. Amber, misk ve öd ağacına bu ülkenin genç nesli ve kadınları henüz alışamadılar. Eğer hacı yağından kastınız, amber ve misk ise, tamam bu esanslar yoğundur, ama hiç de kötü değildir. Belki de hacı amcalar kullanırken ayar veremiyorlardır. Birçokları, tütsü gibi kokan Arap parfümlerinden hoşlanmadıklarını söylüyorlar. Onların tütsü zannettikleri şey, yoğun, acı ve keskin öd ağacıdır...

Konunun başka bir boyutuna gelmek istiyorum... Hacı yağı temalı birçok parfüme tahammül edilememesinin temel sebebi şudur= O parfümlerde civet ( misk yağı ) ve sığır derisi gibi ağır kokan amber ve miske yer verilmesi elbette beğeni düzeyini düşürmektedir. Bazen de kunduz yağı, deri gibi notaların kullanıldığı olur. Bazı parfümlerin ahır, tezek, büyükbaş hayvan dışkısı, terlemiş insan vücudu gibi kokması bu aromaların marifetidir. Yalnız bir noktayı atlamayalım; bugün çoğu parfümde kremsi ve yumuşak amber ve misk kullanılıyor...

Hacı yağı gibi kokan parfümler, çoğumuzun tenine gitmez. Yani, ten kimyamız bu tür kokularla uyuşmaz. Bu nedenle hacı yağı temalı kokular bu ülkede beğenilmiyor ve pek satın alınmıyor. Ruh ve düşünce yapımız da bu parfümleri pek kaldırmaz. Biz tipik Akdeniz insanıyız. Bol turunçgilli, aromatik otlu, ferah kokulardan hoşlanırız. Bu yüzden parfüm konusunda riske girmek istemeyiz. Türk halkı, bir de One Million tarzında tatlı baharatlı kokulardan hoşlanır.

Buna rağmen, hacı yağı temalı parfümler varlığını her zaman sürdürecek. Çünkü, bugün parfüm trendlerini ve parfüm tasarlama işini Batı dünyası kotarıyor. Onlar hacı yağı efektini severek kullanıyorlar. Elbette bu, bilinçsizce bir tercihtir- hacı yağını bilmezler. Araplar da zaten geleneksel esanslarının yer aldığı kokularını her zaman dünyaya beğendirmeyi başarıyorlar. Biz kendimize ait bir parfüm kültürü ve Türk markası oluşturamadığımız sürece, yabancı milletler neyi pişirip önümüze koyarsa, onu tüketeceğiz. Hacı yağını beğenmiyorsan, sen de bir parfüm yap da, görelim...


Kendinize en uygun parfümü seçip, beğeniyle kullanabilirsiniz. Parfüm Testimize katılın. http://7nota1parfum.blogspot.com.tr/p/parfum-testi.html