31 Ocak 2015 Cumartesi

Nasomatto- Pardon Extrait Parfum / 2011


























Nasomatto- Hollandalı parfüm markasıdır. Bu markanın parfümlerini yorumlamayı sürdürüyoruz. Sırada Nasomatto- Pardon bulunuyor. Odunsu- baharatlı grupta yer alabilir. Ne var ki, gurme tarzı da mevcuttur. Odunsu notalar, öd ağacı ve tarçın merkezli tatlı baharat teması, çikolata / kakao gibi koku nüansları vardır. Tatlı, kremsi ve yumuşak esintiler anlaşılmakta.

Nasomatto Pardon, markanın sahibi Alessandro Gualtieri imzalı bir kokudur. Üstte manolya ve çiçek buketi, ortada bitter çikolata, tonka fasülyesi, tarçın, alt notalarda öd ağacı ve sandal ağacı aromaları açıklanmış.

Başlangıçta baharat harmanıyla karşılaşılır. Yoğun ve sıcak baharatlar burnuma hücum etti. Tatlı ve lüks baharatları tarçın merkezli olarak tahmin ettim. Kırmızı biber ve zencefil karışımı da vardır. Baharatlarda metalik tonlamalar da görülüyor. Sonrasında bitter çikolata ve kakao tandansları ile, bu tatlı baharat çeşnisi daha yoğun, zengin ve kompakt bir kıvam kazanmakta. Nasomatto- Pardon isimli parfüm, burada tatlı- şekerli bir tona çevriliyor. Ama bu rahatsız etmiyor. Tarçın merkezli tatlı baharatlar ve kakao & çikolata teması parfümü her zaman domine etmektedir. Tozlu ve çikolatalı paçuli de bunlara katılıyor. Tene oturma evresinde, koyu kıvamlı, yumuşak ve sıcak sandal ağacı da, tarçın ve zencefile destek veriyor. Kapanışta öd ağacı baskın olmuş. Buna kuru paçuli, tozlu vetiver ve yumuşak tütsü gibi odunsu notalar eşlik edecektir. Burası başlangıç ve orta bölümdeki kadar tatlılık barındırmaz. Aromalar sakinleşir ve dengeli duruma gelir.



Nasomatto- Pardon isimli parfüm, bize baharatlı odun- çikolatalı baharat- kuru ağaç gibi nota vurguları ve düşünce perspektifi sunmaktadır. Bu yönüyle ilginç ve özgün aroma karışımlarına sahip olmaktadır. Zihnimizi dinlendiren, dikkat ve odaklanmayı sağlayan, sükûnet ve rahatlık veren bir aroması vardır.

Koku düzleminde tatlı baharat, bitter çikolata & kakao, odunsu notalar & tatlı baharatlar ve öd ağacı baskınlığında odunsu notalar bulunmakta. Sırasıyla bu notaları algılıyoruz. Aslında notalar uyumludur. Tatlılık da beni rahatsız etmedi. Parfümün genelinde bir harman ve sentez görülür.

Derinlik ve konfor noktasında tarçınlı bitter çikolata, kakao, çikolatalı paçuli, sandal ağacı ve öd ağacı vardır. En çok beğendiğimiz ve hoşumuza giden notalar bunlardır. Çok kaliteli, güçlü ve kalıcı aromalar takdir edilmekte. Orta katmanda tarçınlı bitter çikolata & kakao, son bölümde ise öd ağacı dominant durumdadır.

Nasomatto Pardon- tenden ayrılırken, çok az miktarda mür yağı, reçine ( laden otu ) ve tütsü hissediliyor. Ancak bunlar genel gidişat içinde önemli değildir. Kalıcılığı güçlüdür. Çabuk terleyen yağlı tende, bir güne değin, yapışkan bir şekilde durmakta. Fark edilirlik başarılıdır. İlk anda dışarıya karşı yoğun fark edilirlik yapar. Sonra tene yakın durmayı tercih eder.

Nasomatto Pardon- günlük kullanıma ve sosyal faaliyetlere geniş bir opsiyonla izin vermekte. Sonbahar- kış, serin yaz akşamları, soğuk havalar ve akşam saatleri gibi zaman dilimlerinde kullanılır. Davet, kokteyl ve gece gezmesi için uygundur. Kapalı alanlarda dengeli sıkılmalıdır.

Koku- 4 Kalıcılık- 5
 


Kendinize en uygun parfümü seçip, beğeniyle kullanabilirsiniz. Parfüm Testimize katılın. https://7nota1parfum.blogspot.com/p/parfum-testi.html

27 Ocak 2015 Salı

Olfactive Studio- Chambre Noire EDP / 2011




























Olfactive Studio- Fransa merkezli parfüm firmasıdır. Modern fotoğraf sanatı ile parfüm dünyasını sentezler. Fotoğraf sanatçılarıyla çalışır. Bir fotoğraf karesini duygusal tasarımlarla parfüme aktarır.

Olfactive Studio- Chambre Noire hakkında birkaç söz...

Koyu- sofistike amber. Fazla tatlı olmayan buruk kırmızı meyve. Pudralı çiçekler. Biraz aromatik otlar. Tütsü. Baharatlı amber. Odunsu bazlar. Kirli, hayvansal kokular. Tek tek parçalanma ve bütünleşme. Nota kaynaşması ve ayrışması.

Olfactive Studio- Chambre Noire baharatlı- deri grubunda yer alabilir. Sıcak, yoğun, kirli, yağlı, yapışkan ve keskin bir aroması bulunmakta. Sonlarda ise bal kıvamında tatlılığa evriliyor.

Üst- pembe biber,

Orta- yasemin, papirüs, menekşe, tütsü, erik,

Alt- sandal ağacı, paçuli, misk, vanilya, deri.

Açılışa bakalım : Buruk ve ekşimsi tonda kırmızı meyveler, yoğun pudralı çiçekler ve ferah ve taze aromatik otların kaynaşmasını hissederiz. Erik, menekşe, yasemin, otsu rayihalar ve çok derinlerde çam esintileri algılanır. Hemen tene yapışma ve kuruma eğilimi gösterir. Devamında tütsülü baharat, baharatlı amber olarak bir gruplaşma ve bütünleşme söz konusudur. Notalar iç içe geçmiştir. Harman halinde algılanmaya da müsaittir. Baharatlı amber ise, parfümün tene yerleşme evresinde odunsu ambere çevrilecektir. Odunsu- ambersi biçimler, daha sonra paçuli merkezli odunsu bazlara ayrılacaktır.  Son bölümü değerlendiriyoruz : Paçuli temalı odunsu notalar ve deri bütünleşmesi kapanışı domine etmektedir. Ne var ki, amber halâ varlığını sürdürmekte ve kendini kuvvetli şekilde dayatmaktadır. Tam burada tatlı ve kremsi bir vanilya parfümü tatlandırmaktadır. Bir miktar tonka fasülyesi de hissettim. Sonlarda bal kıvamında bir tatlılık olduğunu yineleyelim...

Olfactive Studio Chambre Noire, saman alevi gibi kısa bir süre için hacı yağı esintileri veriyor. Deri, paçuli ve galiba bir ölçüde miskten dolayı kirli, yağlı ve hayvansal vurgular var. Böyle olunca da, yapaylık sizi zorluyor. Ama zaten bu durum bir anlıktır... Baharat, odun, amber, deri gibi unsurlar genel gidişatı sürdürür.

Koku düzleminde kırmızı meyveler, pudralı çiçekler, taze otlar, baharatlı amber, odunsu amber, paçuli- deri, vanilya ve misk var. Son kısımda paçuli, odunsu notaları kontrol etmektedir. Ve tozlu esintilerle kapanışı yönetir. Kırmızı meyvelerde ekşilik daha baskındır. Pudralı çiçekler ve paçuli- deri kullanımı burnumu zorladı.

Derinlik ve konfor noktasında aromatik otlar, baharatlı amber, odunsu amber ve vanilya var. En fazla beğendiğimiz bölüm burası oldu. Burada notalar daha dengeli ve rafine olmayı başarıyor. Amber zaten ana tema olarak, parfümün genelini domine ediyor. Özellikle sonlarda lüks ve gösterişli vanilyadan gelen tatlılık, parfüme nefes aldırıyor.

Kalıcılık ve fark edilirlik, böyle bir parfüm için dehşetli boyutlara varıyor. Tenimde üç gün boyunca güçlü esintiler yaptı. Baharatlar bile tatlı değil. Tene zamk gibi yapışıyor. Çarşı- pazar gezmelerine uygun değil. Akşam ve soğuk hava parfümü olur. Koleksiyonluk koku olarak değer ifade eder. Dengeli dozaj önemlidir. Kapalı alanlarda çok az sıkılmalıdır. Davet, kokteyl vs. için uygundur- ama açık havada olursa... Parfümden anlayanlar için bir hazine teşkil edecektir. Amber temalı kokular arasında önemlidir.

Bu arada şunu da belirtelim= Aromatik otlar, sucul ve yosunlu bitki gibi kokular salıyor. Bu da güzel bir kullanım olmuş.

Koku- 4 Kalıcılık- 5



Kendinize en uygun parfümü seçip, beğeniyle kullanabilirsiniz. Parfüm Testimize katılın. http://7nota1parfum.blogspot.com.tr/p/parfum-testi.html

25 Ocak 2015 Pazar

Lacoste- Eau de Lacoste L. 12. 12. Blue EDT / 2011



























Lacoste- Fransız moda firmasıdır. Bugün Lacoste- Eau de Lacoste L. 12. 12 Blue isimli parfümün incelemesini yapacağız. Odunsu notalar, aromatik otlar, meyveler ve çiçeksi notalarla şekillenmekte. Tatlı, yumuşak, yapay, sucul, ozonlu ve ferah yapısı mevcuttur. Şipre grubunda gösteriliyor.

Üstte greyfurt, nane, ortada portakal çiçeği, adaçayı, alt notada paçuli, sedir ağacı, köknar reçinesi ve meşe yosunu bulunmakta.

Lacoste- Eau de Lacoste L. 12. 12. Blue- ozonlu ve yeşil karakterde meyvelerle ( armut, greyfurt ) başlamakta. Parfümün genelinde bu yeşil / bitkisel hava her zaman egemen olacaktır. Ozonlu ferah meyveleri, sucul aromatik otlar ( adaçayı, kişniş ) takip ediyor. Kapanış kısmında yumuşak odunsu notalar ( sedir ağacı, yeşil kokan paçuli ) ve meşe yosunu var.

Lacoste- Eau de Lacoste L. 12. 12. Blue- kolonya tandanslı bir parfüm olmuş. Kalıcılık böyle düşünülmelidir. Fark edilirliği tene yakın kalmakla ilgilidir. Dengeli tatlılık ve uyumlu aromalar var. Tene özgürce sıkılabilir. Hızlı akışkanlıkla tene yakın durur. Günlük kullanım, sosyal faaliyet ve ilkbahar- yaz kokusudur. Aromalar ozonlu ve yeşil tonlarla harmanlanmış ve iç içe geçmiştir.

Koku- 4 Kalıcılık- 2

Kendinize en uygun parfümü seçip, beğeniyle kullanabilirsiniz. Parfüm Testimize katılın. https://7nota1parfum.blogspot.com.tr/p/parfum-testi.html

23 Ocak 2015 Cuma

Mancera- Sand Aoud EDP / 2011



























Mancera- Fransız parfüm markasıdır. Bu markanın Art Deco akımından ilham aldığı belirtilmekte. Art Deco, Fransa kökenli bir sanat akımıdır. Mimarlık, resim ve heykeli etkilemiştir. 1920' li yıllarda etkisini gösterir. El emeğine değil, sanayiye dayalı bir sanat akımıdır. Gotik süsleme öğelerinden yararlanmıştır. Sivri ve birbirini kesen çizgiler/ unsurlar, ağırlık merkezine önem verilmesi, büyüklük, denge ve simetri anlayışı temel değerleridir. Mancera parfümlerinin esansları son teknoloji makinelerde damıtılıyor ve lüks ve kaliteli malzeme kullanıldığına dikkat çekiliyor.

Yalnız Mancera markası, neredeyse bütün parfümlerinde yapay ve ilacımsı öd ağacı notasını kullanıyor. Çünkü saf öd ağacından elde edilen yağ ve esans çok pahalıdır.

Bugünkü konumuz, Mancera- Sand Aoud isimli parfüm olacak. Yumuşak, kremsi, tatlı ve sıcak bir yapısı var. Baharatlar, meyveli nüanslar, çiçeksi notalar, tütsü ve öd ağacı teması gibi koku formları görüyoruz. Oryantal- odunsu grupta gösterilmekte.

Üst- kuş üzümü, baharat çeşnisi,

Orta- gül, safran, tütsü,

Alt- paçuli, öd ağacı, vanilya, beyaz misk.

Mancera- Sand Aoud- meyvemsi baharatlarla açılmakta. Kuş üzümü, safran ve pembe biber algılanıyor. Bunu yumuşak gül ve tütsü vurguları takip ediyor. Son kısımda yumuşak öd ağacı ve kremsi vanilya bulunuyor.

Mancera- Sand Aoud- tütsü ve meyvemsi baharat çeşnisiyle Doğulu, gül, safran ve öd ağacı temasıyla da klasik Arap parfümü esintileri veriyor. Aromalar harman halinde, iç içe geçmiş. Rahatsız etmeyen bir tatlılık var. Notalar da gayet uyumlu olmuş. Hızlı akışkanlıkla tene yakın kalır. Dengeli sıkılması halinde her mevsime, sosyal ortamlara ve günlük kullanıma uyacaktır. Çabuk terleyen yağlı tende, kalıcılığı bir günü geçmekte. Fark edilirliği ilk anda yoğundur, sonrasında sakinleşir ve tensel koku biçimine girer.

Koku- 4 Kalıcılık- 5



Kendinize en uygun parfümü seçip, beğeniyle kullanabilirsiniz. Parfüm Testimize katılın. https://7nota1parfum.blogspot.com.tr/p/parfum-testi.html


21 Ocak 2015 Çarşamba

Memo- Granada EDP / 2011



























Memo, Not anlamına gelen bir kelimedir. Memo, 2007 yılında kurulan Fransız parfüm firmasıdır.

Memo Granada, İspanya' nın Granada ( Gırnata ) kentinin bahçelerinden esinlenmiş. Parfümün ana temasını çiçekler oluşturmuş. Genel bir tatlılık içinde odunsu bazlar, beyaz çiçekler, narenciye ile tanımlanan bir kokudur. Hafif, aromatik, fresh ve kadınsı tarzdadır. Çiçeksi- odunsu/ misk grubuna sokulabilir.

Üst- portakal çiçeği, bergamot, gırnata çiçekleri,

Orta- yasemin, kediotu,

Alt- tonka fasülyesi, vanilya, odunsu notalar, misk.

Harman böyledir. Beyaz çiçek senteziyle ferah ve hafif baharatlı açılış yapar= Tahminlerimiz yasemin, zambak, portakal çiçeği oldu. Bergamot esansı araya karışmış. Turunçgilli çiçekleri gayet beğeniyoruz. Sonra zaten notalar harmanlaşıyor= Gene beyaz çiçekler var. Bunlara amber, misk ve ağaçsı akorlar katılmakta. Reçineli bir yapıdan bahsedilebilir. Reçineli sandal ağacıyla kapanıyor...



Basit, sade, temiz ve gösterişsiz bir kokusu var. Notalar net ve doğal olarak alınıyor. Yapaylık ve sentetikliğe rastlamadım. Verilmek istenen mesajı net ve kesin şekilde veriyor= Beyaz çiçekli, miskli, vanilyalı bir kadın parfümü... Erkekler de kullanabilir. Aromatik biçimlenme her daim söz konusudur. Notalar buna göre şekillenir. Kokusunda şüphesiz bir kalite ve güzellik var.

Günlük kullanımda her türlü faaliyete izin verir. Kokteyl, davet, açık hava gezmeleri için idealdir. Her mevsime uyar. Kalıcılığı böyle hafif bir parfüm için yeterlidir= Günün içte birlik kısmında etkilidir. İlk sıkışta koku karakteri keskin beyaz çiçekli turunçgil olmakta. Böylece fark ediliyor. Devamında vanilya ve miskle yumuşayıp tene oturuyor. Kremsi ve yumuşak bir amber, vanilya ve misk var... Genel beğeniye de hitap edecektir.

Koku- 5 Kalıcılık- 3

Kendinize en uygun parfümü seçip, beğeniyle kullanabilirsiniz. Parfüm Testimize katılın. http://7nota1parfum.blogspot.com.tr/2014/04/parfum-testimiz-baslyor_18.html




18 Ocak 2015 Pazar

Paskalya Adası Metaforu ve Comme des Garcons' ların Felsefesi = Sadelik, Basitlik ve Minimalizm /makale



''Kış günü battaniyen varsa, elektrik sobasına ihtiyacın yoktur...''


İşte, size Comme Des Garcons parfümlerinin felsefesini özetleyen cümle...

Bunu nereden biliyorum ? Bu parfümler bize bir mesaj veriyor... O mesajı almak istiyorsanız, alırsınız. Ben öyle yaptım. Comme Des Garcons' lar, insana farklı ve özgün deneyimler yaşatan modern parfümlerdir. Bu parfümlerin bize söylemek istediği bir şeyler var... Comme Des Garcons' lar bir yaşam felsefesini ifade ediyor= Sadelik, Basitlik ve Minimalizm...



Örnek verelim...

Parfümlerinde genellikle az nota kullanıyorlar. 6 ya da 8 notayla dertlerini anlattıkları oluyor. Karmaşa, kalabalık ve süsten uzak bir yönelimle, vermek istedikleri mesajı kısa ve net biçimde vermekteler... Basit, net, anlaşılır kokular üretiyorlar. Tütsülerin yeri belli, ağaçsı notalarda kaynaşma var; ama diğer notaların arasında temiz ve doğal olarak alınıyor. Meyveli notalar size sürpriz yapmıyor.

En önemlisi de bence şudur= Hemen sadede geliyorlar. Genellikle açılışta turunçgiller ya hissedilmez, ya da yoktur, konulmamıştır. Doğrudan karabiber ve ağaçsı- odunsu notalara geçilir ve mesaj, kısa ve öz olarak aktarılır. Wonderwood ve 2 Man, mesela böyledir.





Yani, bazı notalar bilerek, bilinçli bir tercihle, eksik bırakılır...

Buradan, şuraya gelmek niyetindeyim=

Comme Des Garcons' ların, özellikle CDG 2 Man' in, Büyük Okyanus' ta bulunan Paskalya Adası ile ilişkilendirildiğine dikkat etmişsinizdir.

O adada hiç ağaç yok... Çünkü, ada sakinleri zamanında bütün ağaçları kesmişler. Paskalya Adası' nda hiç ağaç olmaması gibi, Comme Des Garcons parfümlerinde de bazı notalar hiç yoktur, eksik bırakılmıştır.




Parfüm yapmak için 20 notaya falan ihtiyacım yok, 6- 7 nota bana yeter... Derdimi kısa ve öz anlatmalıyım. Mesajımı ve yaşam felsefemi, dünya görüşümü daha az şeyle iletebilirim, ortaya koyabilirim. Sade, basit ve yalın biçimde kendimi anlatabilirim.



Battaniyen varsa, sobaya ihtiyacın yoktur. Gir battaniyenin altına, gitsin... Çayı şekersiz de içebilirim. Sadece bardağa ihtiyacım var. Kaşığa ve şekere gerek yok... Tek katlı, bahçeli, şömineli, 80 metrekare bir ev bana yeter. Bir gökdelenin 30. katında oturmak zorunda değilim...

İhtiyacın olduğunu zannettiğin birçok şeye aslında ihtiyacın yok. Daha az, daha sade; ama daha kaliteli şeylerle hayatını sürdürebilirsin.




İşte size yeni felsefe. Ve Comme Des Garcons. Bu felsefe kâfirlerin zulmünü kıracak. Ondan sonra her şey yeniden yazılacak, tarif edilecek ve tanımlanacak.

Adamların mükemmel, muhteşem parfüm yapmak gibi dertlerinin olduğunu sanmıyorum. Zaten buna gerek de yok. Bir yaşam felsefesi, bir dünya görüşü aşılamaya çalışıyorlar. Ve bu yüzden, Comme Des Garcons' lar insanın bilinç seviyesini yükseltiyor.  Ve O' na diyor ki,



- Şu anda yaşadığın hayattan çok daha iyi, güzel, ideal bir hayat var ve sen ona layıksın -

Bütün bunlar bir abartı mı ? Yok canım... Sadece Comme Des Garcons' ların söylemek istediklerine kulak kabartıyorum ve o mesajları alıyorum- o kadar.

Gelin, biraz da Paskalya Adası sakinlerini trajikomik öyküsüne bakalım...




Adalıların kökenleri ve buraya nasıl geldikleri konusu halen araştırılıyor. Güney Amerika' dan geldikleri ve adanın ilk yerlilerinin Polinezyalılar olduğu yönünde varsayımlar, diğer görüşlere nazaran daha baskındır. Denizin nimetleri ve tarım faaliyetleri sayesinde ada nüfusu çoğalmıştır.



Sonra herhalde, bu rahatlık bir taraflarına batmış olacak ki, adanın boş buldukları her tarafına muazzam büyüklükte taş heykeller dikmişler. Genelde 50 ton ağırlığında olan bu heykeller, çeşitli insan yüzlerini resmeder. Adada büyük taş ocakları vardı. Heykeller orada yapılıp, ağaç kalaslar ile uygun görülen yerlere taşınıp dikiliyordu. Heykel yapma yarışı, kabileler arasında bir gösteriş, ayrıcalık ve rekabet meselesi olmuştu. Aksi gibi, adada hiç at, katır eşek gibi yük hayvanları da yoktu. Devasa büyüklükte heykeller, insan gücüyle kalaslara bindirilip taşınmak zorundaydı. Üstüne, ada arazisi engebeliydi. Bir sürü tepeler aşılıyor ve heykeller kilometrelerce uzağa taşınıp yerlerine sabitleniyordu. Bu heykelleri taş ocaklarından kaldırıp yerlerine taşımak için, adadaki birçok ağaç kesilmişti. Kese kese ağaç kalmamıştı. Ama heykel yapma- taşıma tutkusu adalıları esir almış görünüyor. Sabah erken kalkan, boş gördüğü bir yere heykel dikiyordu.




Büyük Okyanus' taki diğer adalarda alabildiğine ağaç ve yeşillik olmasına rağmen, Paskalya Adası' nda işte bunlar yoktu. İnsan eliyle bitirilmiş ve tüketilmişti.

Adalılar ilk başta, dinî inançları gereği, atalar kültünü yaşatmak için ve ölen kabile şeflerini ölümsüzleştirmek amacıyla bu devasa taş heykelleri yapmışlardı. Ölen ataların tanrılaştırılması ve atalara ibadet bir gelenekti. Heykellerin arkası denize dönüktür. Yüzleri yerleşim alanlarına ve insanlara bakar. İnsanlar bu heykellere tapınır ve onlardan koruma bekler.



Sonrasını tahmin etmek zor olmasa gerek... Adada hiç ağaç olmayınca yağmur bulutları gelmedi, yağmur yağmaz oldu. Yağan az miktarda yağmur suları da tarım yapılan toprakları sürükledi, erozyon oldu. Hiç ağaç olmayınca, ahşaptan kanolar yapılamadı ve balık avlanamadı. Adanın bitki ve hayvan florası zarar gördü. Birçok bitki yok oldu, kuşlar adayı terk etti. Ada çok küçük bir yerdi. Erozyon da tarım topraklarını süpürünce, tarım yapmak mümkün olmadı. Adalılar yiyecek sıkıntısına düştüler. En son, fareleri bile yediler. Açlık ve kıtlık başgösterdi. Çok azalan yiyecek ve su kaynakları için savaşlar oldu. Yamyamlık olayları başladı. Ağaçsız bir adada kano yapıp, kaçıp kurtulmak mümkün değildi. Sonunda birçok kişi açlıktan öldü.

Çok sonraları, adalılar ellerindeki yiyecek ve suları paylaşmayı öğrendiler. Besinlerini israf etmemeyi, idareli kullanmayı akıl ettiler. Kısıtlı kaynakların âdil ve eşit paylaşımı kültürü gelişti.




Paskalya Adası, bugün Şili' ye bağlıdır. En yakın kara parçasına 4000 kilometre uzaklıktadır.

Comme Des Garcons' lar hakkında diğer şeyleri biliyorsunuz...

Gerilla tipi pazarlama kavramını parfüm sektörüne uyarladılar. Köşebaşı bir yer kiralayıp bir müddet satış yaparak, sonra başka yere gidiyorlar. Reklama para harcamıyorlar. Mağazalarında vitrin düzenlemesi yapmıyorlar. Yayvan biçimli şişeleri hiçbir yere sabitlenemiyor.



Bu parfümlerin neyi temsil ettiğini biliyorsunuz...

Ruh ve zihin imgeleri açısından Aztek- İnka- Maya uygarlıklarına, Tibet' teki bir Budist tapınağına Eski Türkler' in Şaman inançlarına, imparator penguenlerin yaşadığı kutup bölgelerine, 2200' lü yıllara ve başka bir galaksideki uzay medeniyetine ışınlanmak gibi farklı ve özgün deneyimler yaşayabilirsiniz.

Ayrıca, evimizde kiler, balkon, yatak odası, tavan arası, bodrum gibi ilginç ve sıradışı yaşam bölümlerinin koyu, puslu, karanlık ve otantik atmosferi ile Comme Des Garcons parfümleri arasında bir bağdaşmadan söz edilebilir.

Comme Des Garcons' lar özgün ve benzersiz bir deneyimdir.


Kendinize en uygun parfümü seçip, beğeniyle kullanabilirsiniz. Parfüm Testimize katılın. http://7nota1parfum.blogspot.com.tr/p/parfum-testi.html























17 Ocak 2015 Cumartesi

Christian Dior- Miss Dior Eau De Toilette Originale / 2011



























Christian Dior- Fransız moda markasıdır. Şimdi Chrisitian Dior- Miss Dior Eau De Toilette Originale isimli parfümü yorumluyoruz. Tozlu, buruk, ekşimsi, sabunsu, pudralı ve ferah esintileri var. Turunçgiller, aromatik otlar, çiçeksi notalar, reçineler, odunsu notalar ve meşe yosunu barındırıyor. Şipre- çiçeksi grubunda gösterilmekte.

Üstte kasnı otu sakızı, ortada yasemin, gül özü ve alt notada paçuli aromaları açıklanmış. Buna eklemeler yapacağız.

Christian Dior- Miss Dior Eau De Toilette Originale- buruk ve ekşimsi turunçgiller ( bergamot, limon ) ve tozlu aromatik otlarla ( fesleğen, adaçayı ) açılıyor. Bunu keskin çam reçinesi ve kasnı otu sakızı takip etmekte. Devamında yeşil kokan ferah çiçekler ( sardunya, gül ) var. Sanırım, yeşil koku formundaki lavanta da bunlara katılıyor. Bu çiçeksi notalar daha sonra sabunsu & pudralı ( yasemin, kediotu ) hale gelecektir. Kapanışa doğru yumuşak odunsu notalar ( sedir ağacı ), misk ve yeşil meşe yosunu algılanıyor.

Christian Dior- Miss Dior Eau De Toilette Originale isimli parfüm, neredeyse hiç tatlılık barındırmıyor. Kuru, tozlu ve sabunsu rayihalar baştan sona etkilidir. Aromalar katman halindedir ve sırasıyla devreye girmektedir. Yavaş akışkanlıkla 1 saat içinde tene yakın kalıyor. Ne var ki, ilk anda dışarıya karşı güçlü bir fark edilirlik yapıyor. Çabuk terleyen yağlı tende, günün büyük bölümünde kalıcı olmayı başarıyor : Sabunsu, pudralı ve tozlu aromalar bunda pay sahibidir. Parfüm hüzünlü ve melankolik yapısıyla sonbahar- kış mevsimine, soğuk ve yağmurlu havalara ve öğleden sonra- akşam vaktine daha uygun olacaktır. Sabunsu, tozlu ve pudralı karakterinden dolayı dengeli sıkılırsa, burun ve zihin algısını yormayacaktır. Dış mekân davet ve kokteylleri ile gece eğlencelerinde düşünebilirsiniz.

Koku- 4 Kalıcılık- 4

Kendinize en uygun parfümü seçip, beğeniyle kullanabilirsiniz. Parfüm Testimize katılın. https://7nota1parfum.blogspot.com/p/parfum-testi.html



15 Ocak 2015 Perşembe

Yves Saint Laurent- L' Homme Libre EDT / 2011




























Fransız markası Yves Saint Laurent' in ağaçsı- baharatlı kokusu YSL L' Homme Libre' i değerlendirmekteyiz.

Ozon ve su notası, yeşil bitkiler, baharat ve odunlar parfümün karakterini oluşturmuş.

Üst- yıldız anason, fesleğen, menekşe yaprakları, bergamot;

Orta- muskat, pembe biber;

Alt- vetiver, paçuli.

Sade ve basit harmanı var. Notalar temiz ve net alınıyor. Açılışı menekşe başat olmak üzere, meyveli tonlarla oluyor. Bu, ekşi bir turunçgildir. Bir de temiz ve pürüzsüz su/ ozon notası alınıyor. Bu notalar sentetik olarak verilmiş olmalı. Ne ki, güzel etkiler yapıyor.

Devamında yumuşak- modern tatlı baharatlar var. Parfüm tene oturmaya başlıyor. Kalıcılık, kalite yükseliyor. Parfümün kapanışı da odunsu notalarla olmakta. Burada paçuliyi burnum özellikle seçiyor. Ve böylece tenden ayrılıyor.

İdeal ilkbahar- yaz kokusu olabilir. Ozon ve yeşil notalar daha kaliteli kullanıldığından, benzerlerine göre farklı bir seçenek oluşturabilir. Şüphesiz odunsu notalar kuru ve sıcaktır. Dengeli tatlılık var. Baharat kullanımına özenildiği belli oluyor.

Koku düzlemi= Yeşil bitki- meyveli tonlar, baharatlar, odunsu notalar.

Derinlik ve konfor noktası= Tatlı baharatlar ve paçuli.

Bol bol sıkılabilir. Zaten hafif ve rahatsız etmeyen bir kokusu var. Her ortama, günlük kullanıma uyar. Benim tenimde kaliteli bir kolonya kadar kalıcı oldu. Bu da iyi bir sonuçtur. Hafif esintiler yapıyor.

Parfüm dünyasında bir yenilik getirmiyor. Ne var ki, tatlı baharat- ferah yeşil bitkiler ile genel bir beğeni toplayacaktır.

Koku- 4 Kalıcılık- 3

Kendinize en uygun parfümü seçip, beğeniyle kullanabilirsiniz. Parfüm Testimize katılın. http://7nota1parfum.blogspot.com.tr/p/parfum-testi.html

13 Ocak 2015 Salı

Marc Jacobs- Bang Bang EDT / 2011





ABD kökenli moda markası Marc Jacobs, modern tarzda kokular üretmesiyle tanınıyor. Marc Jacobs- Bang Bang de bunlardan biridir.

Odunsu- aromatik gruptaki parfümün koku nüanslarında narenciye, baharat, odunsu notalar ve misk var.

Harmanı= Üstte limon, kakule ve su notaları; ortada sandal ağacı ve alt notada ise misk var.

Tatlımsı rayihalar genele yayılmış. Rafine, akışkan ve temiz harman, belli bir kalite çıtasına işaret etmekte.

Parfüm tatlı turunçgil ve baharat patlaması ile açılmakta. Aslında tamamen baharat açılışı denebilir. İlk önce kakule- zencefil gibi çok lüks ve ihtişamlı bir baharat kullanımı fark ediliyor.

Sonrasında parfüm tene oturur, güzelleşir. Baharatlar her daim devam eder. Buna aromatik hissiyat katılır. Ve aromatik baharat kombinesi meydana çıkar.

Kapanışta da çok güzel ve kadifemsi bir sandal ağacı ve misk var. Böyle tenden ayrılmakta.

Nota geçişleri başarılı. Aromalar birbiriyle uyumlu. Parfüm temiz ve net. Baharatlar baskın. Diğer notalar da kendi içinde önem arz ediyor. Dengesizlik, aşırılık, yapaylık yok.

Lüks- modern tatlı baharat kullanımı var. Bu, bazen şekerli- fresh tona kayıyor. Çok güzel. Benim tenimde kalıcılığı 16 saati buldu. Tene yakın duruyor ve yapışıyor. Temiz tene uygulayın. Metalik tatlı baharat rayihası, dozajlama konusunda biraz daha avantaj sağlamakta.

İlkbahar ile sonbahar gibi geniş bir mevsimsel kullanım opsiyonu sunmakta. Günlük kullanıma uygun. Gün içinde tazelenebilir. Özel davet, yemekli toplantı, günlük gezinti gibi organizasyonlar için düşünülebilir. İltifat bile alabilirsiniz. Çünkü, özel koleksiyonluk bir parfüm. Bu parfümü kullanma tecrübesini yaşamalısınız. Türk halkına level atlatacak bir parfüm.

Koku- 5 Kalıcılık- 4



Kendinize en uygun parfümü seçip, beğeniyle kullanabilirsiniz. Parfüm Testimize katılın. https://7nota1parfum.blogspot.com/p/parfum-testi.html

11 Ocak 2015 Pazar

Roja Dove- Danger Pour Homme EDP / 2011





























Roja Dove- İngiliz parfüm markasıdır. Kurucusu olan ünlü parfümor Roja Dove- aynı zamanda akademisyen, tarihçi ve yazar kimliği ile tanınıyor. Parfümlerle ilgili çeşitli konferanslar ve seminerler veriyor. Belgesel programlarında rol alıyor. 1981 yılından 2001 yılına kadar Guerlain için çalışmış ve bu markanın Parfüm Profesörü olmuş / bu ünvanla görev yapmıştır.

2001 yılında kendi parfüm, eğitim ve halkla ilişkiler şirketini ( PDPR Grup ) kuruyor. 2004 yılında Londra' daki ünlü Harrods mağazasının beşinci katında Roja Dove Haute Parfums dükkânını açmıştır. 2005 yılında ise parfüm üretimine geçmiştir.

Roja Dove- Danger Pour Homme- tatlımsı, sıcak, tozlu, buruk, ekşimsi, yumuşak ve ferah esintilerle belirleniyor. Turunçgiller, aromatik otlar, çiçekler, baharatlar, odunsu notalar ve vanilya gibi koku nüansları veriyor. Oryantal grupta gösteriliyor. Ne var ki, bana göre klasik aromatik- fujer yapısı daha belirgindir.

Üst- bergamot, limon, kimyon, tarhun, lavanta,

Orta- yasemin, vadi zambağı, menekşe,

Alt- sedir ağacı, karanfil, kasnı otu sakızı, meşe yosunu, paçuli, ravent bitkisi, vetiver, odunsu notalar, ambegis, kunduz yağı, deri, misk, tonka fasülyesi, vanilya.



Rove Dove- Danger Pour Homme- koku gruplarına göre değerlendirmek istediğimiz bir çalışmadır=

Tozlu ve buruk turunçgiller & lavanta= Roja Dove- Danger Pour Homme- açılışta kısa süre, tıraş köpüğü gibi kokan ferah limonsu nokta vuruşu yapıyor. Sonra hemen bergamot merkezli tozlu narenciye notaları ve lavanta gelmekte.

Ferah yeşil aromatik otlar ve erkeksi çiçekler= Lavanta etkisini sürdürüyor. Açılışta tozlu biçimdeydi. Devamında kekik ve kişniş gibi aromatik otlarla beraber ferah ve tatlımsı hale geliyor. Geri planda yasemin ve menekşe algılanıyor.

Yumuşak biberli baharatlar= Bu baharatlar hafiften sıcak etkiler veriyor. Kimyon, biber ve karanfil olabilir. Erkeksi çiçekler de orta katmana iniyor.

Tütsü & odunsu notalar= Sonlara doğru çimensi- köksü vetiver ve sedir ağacı gibi yumuşak odunsu notalar hissediliyor. Tütsü vurgularını algılamak mümkün oluyor.

Meşe yosunu ve pudralı vanilya- amber= Kapanışta sıcak ve pudralı vanilya etkindir. Buna tatlımsı amber destek veriyor. Bu bölümde derinlerden yeşil kokan bir şeyler var... Meşe yosunu olduğunu tahmin ediyoruz.

Roja Dove- Danger Pour Homme- gerçi kaynaklarda oryantal grup olarak geçiyor. Ama esasen aromatik- fujer grubu özellikleri gösteriyor. Lavanta, meşe yosunu ve vanilya gibi klasik fujer temeli üzerine kurulmuş. Ayrıca ikinci dereceden aromatik otlar ve çiçekler de, tozlu / yeşil kullanımı ile bu fikrimizi doğrulamaktadır. Yalnız sondaki vanilya ve tatlı amber kullanımı ile oryantal tarza öykünme olabilir.

Koku düzleminde baskın olarak bergamot, lavanta, kekik, kimyon- biber, tütsü, vetiver ve vanilya hissedilmekte. Diğerleri yardımcı notalar ve ara nüanslardır. Akışkanlık yavaştır. İki saat içinde baharat- odunsu bazlar- vanilya ekseninde tene yerleşir. Vanilya ve amber ile yapışkan biçimde tene yakın kalır.

Derinlik ve konfor noktasında temiz ve doğal biçimde bergamot, lavanta, kimyon, tütsü, vetiver ve vanilya- amber çok beğenilmektedir. Kaliteli ve dolgun hissiyat, gene kalıcılık ve fark edilirliğe katkı yapmaktadır. Bundan dolayı en üst seviyede takdir ve memnuniyet duyguları yaşadım. Aromalar genelde katman halindedir.

Roja Dove- Danger Pour Homme isimli parfümde koku hissiyatı olarak, son kısma gelinirken tütsülü odunsu notaları hissettim. Tütsü vurgusunun karanfil ve sedir ağacı karışımından geldiğini düşünüyorum. Çünkü, özel parfüm yapma deneyimlerimden, bu sonuca ulaşmıştım...

Roja Dove- Danger Pour Homme- tatlı & tozlu aromaları dengeli vermiş. Bu bakımdan centilmen ve beyefendi bir hava yaratmış. Sonbahar- ilkbahar arası döneme, günlük kullanıma ve sosyal ortamlara uyacaktır. Ben tenime özgürce uyguladım. Çabuk terleyen yağlı tene kalıcılığı gün boyu etkilidir. Fark edilirliği de güçlüdür. Ne var ki, temel karakteri tene yakın kalmasıdır.

Koku- 5 Kalıcılık- 5



Kendinize en uygun parfümü seçip, beğeniyle kullanabilirsiniz. Parfüm Testimize katılın. https://7nota1parfum.blogspot.com.tr/p/parfum-testi.html


9 Ocak 2015 Cuma

Dsquared2- Potion EDP / 2011 - Amber İksiri























doğu etkili / amber temalı parfüm




Dsquared2 markası ile ilgili neler söylersiniz ?




Kanada merkezli bu firmayı Dean ve Dan Caten kardeşler kurmuş. İkisi de Parsons School' da tasarım eğitimi almış. Versace ve Diesel için çalışmışlar. 1961 yılında kendi markalarını kuruyorlar. Erkek ve kadın kıyafet koleksiyonu oluşturmuşlar. İlk koleksiyonlarını Milano' da tanıtmışlar. Ayakkabı, aksesuar ve parfüm olarak ürün gamları genişlemiş.



Dsquared2- Potion' ı değerlendirir misiniz ?



Aromatik- odunsu gruba alınan bu parfümün; amber/ misk, baharat gibi koku nüansları da bulunmakta. Dsquared markasının sitesinde bu parfümü şöyle tanıtmışlar= İlginç bulduğum için buraya aldım...

'' Yeni koku, İksir olarak adlandırılır. Bu, baştan çıkarma ve fethetmek duygularının bir aracını temsil eder ve geçmişin kimyasal atölyelerinden esinlenmiştir. İksir, cinsel arzuları ve şehveti uyandıran büyülü bir simya olarak tasarlanmıştır.'' Potion, kelime manâsıyla ''iksir'' demek...

Yukarıya aldığım ifadelere katıldığımı söylemek isterim. Dsquared Potion' ın harmanı şifalı otların, bozkırlarda yetişen kuru otların, baharatların kokusunu vermekte. Bence, derin, gizemli, şifalı ve egzotik bir karışım sunmakta.

Harmanına bakalım=

Üst= Melek otu, kekik, nane,

Orta= Tarçın, gül, karabiber, kantaron,

Alt= Kaşmir ağacı, paçuli, amber, misk.

Dsquared2- Potion, baharatlar ve kuru otlarla başlayan nefes kesici bir açılış yapıyor. Nane ve kekik burada baskın olarak hissediliyor. Bazı yorumlarda açılışta deri notasından bahsetmişler. Ben algılamadım. Belki paçuli- amber kaynaklıdır. Açılışta aromatik otlar yoğunlaşmış. Buna tarçın merkezli tatlımsı baharatlar da katılmakta. Biberli tonlar da var. Kapanışı odunsu notalar, vanilya ve amber ve paçuliyle yapmakta. Şunu da belirtelim= Parfüm tene oturduktan sonra çok güzel ve lüks bir baharatlı amber rayihaları alınmaktadır.



Koku düzlemi şöyle olmuş= Aromatik otlar- tatlımsı baharatlar/ biberli notalar- yumuşak odunsu notalar- tatlı ve kremsi amber ve misk.

Derinlik ve konfor çizgisi de şöyle biçimlenmiş= Baharatlar- odunsu notalar- baharatlı amber ve misk.

Yumuşak, kremsi, tatlımsı rayihalar ile tene yakın duran karakteri var. Sakin ve dengeli aromaları var.

Aromatik otlar ve paçuli kuru ot/ şifalı ot etkileri veriyor. Hatta, odunsu katmanda kadifemsi sandal ağacı hissi var. Amber, paçuli ve tarçın, ortalardan itibaren öne çıkıyor ve dumanlı odun biçimine giriyor. Baharatlar yumuşak kullanılmış. Odunsu- baharatlı tonlar tütsü etkisi yapıyor. Parfümün genelinde sıcak ve tatlımsı tonlamalar görmekteyiz.




Dsquared2- Potion' ı bazı parfümlerle harman ve koku biçimi açısından karşılaştırıyorlar. Siz neler söylersiniz ?



Evet, doğru. Mesela, Poton' ı odunsu notaları ile Gucci Pour Homme' a, tatlımsı amber ve misk kullanımyla Serge Lutens Ambre Sultan' a benzetiyorlar. Bence harmanı da ona çok benziyor. Tatlımsı baharatlar söz konusu olduğunda CK Obsession etkileri de var. Bazıları ise, kötü bir CDG 2 Man taklidine benzetmişler. Şu ten kimyası ne meret şey!...





Dsquared2- Potion, zihin ve duygu olarak size neyi anlatıyor ?



Bu parfümde bariz '' Doğu etkileri '' var. Bazı çağrışımlar yapıyor. İstanbul- Eminönü semtindeki Mısır çarşısını bir ziyaretimde dolaşmıştım. Bu parfümü kullanmak, bir kapalı çarşının labirent gibi sokaklarında kaybolmak gibi bir deneyimi anımsatıyor. Baharat satılan dükkânların önünden geçerken, algıladığımız, o tarif edilemez karışımlara sahip müthiş kokuların etrafa yayılır ya... Bilirsiniz. Cezeryeler, kuru meyveler baharatlarla karışır. Öyle bir şey. Tunus'un gündüzleri çok sıcak olduğu kadar, geceleri de bir o kadar soğuk olan çöllerinde akşam çökünce, bedevîlerle çay içmek farklı bir deneyim olurdu. Bu parfüm, soğuk çöl gecelerini hatırlatıyor. Gene İstanbul' da, bu defa Sultanahmet meydanındayız. Bir kafeye oturup kahve ve zencefilli kek ısmarlıyorum. Nargile içenler de var. Duvarlara alçak sedirler konulmuş ve üzeri kilimlerle örtülmüş. Sonra Sultanahmet Camiî' ni geziyorum. Duvarlar baştan başa 16. yüzyıl İznik çinileriyle kaplı... Misk ve amber kokuları etrafa yayılmış. Ya da Fas'ın taş döşeli dar ve egzotik sokaklarından, açık bir meydana, bir pazar yerine çıkıyorum. Yöresel yemekler yapan seyyar satıcılar, baharat satılan tezgahlar var. Yeni tat ve rayihaları denemek için yaklaşıyorum... Doğu kültürlerini özellikle Batılıların merak etmesi boşuna değil.



Ayrıntıya girelim ve biraz Sultanahmet Camiî' ni konuşalım=

Bu camiyi, Osmanlı padişahı 1. Ahmed, 1609- 16 yılları arasında, Mimar Sinan' ın öğrencisi mimar Sedefkâr Mehmed Ağa' ya yaptırıyor. Tarihî yarımada bölgesinde yer almakta. Bir külliye olarak tasarlanmış= Cami, medrese, hünkâr kasrı, arasta, dükkânlar, hamam, çeşme, sebiller, türbe, darüşşifa, sıbyan mektebi ve imarethaneden oluşuyor. İç mekândaki mavi, yeşil, beyaz İznik çinileriyle ünlüdür. Bitki ve çiçek motifli süslemeleri sarı ve mavi tonlardadır...



Parfüm, çok kalıcı ve kuvvetli aromaları ile sonbahar- kışa yönelik kullanım sunuyor. Bende kalıcılığı bir günü aştı. Sonlarda sadece çok hoş ve tatlı amber/ misk rayihaları kalıyor. Gene de dengeli dozaj verilmelidir. O zaman günlük kullanıma uyar. Akşam üstü sıkılması iyi olur. Tam bir soğuk hava kokusudur. Ve akşam sosyal faaliyetler için idealdir. Pek rahatsız edici bir ayrıntı yok. Dolgun ve nispeten rafine bir harmanı var.

Koku- 4 Kalıcılık- 5





Kendinize en uygun parfümü seçip, beğeniyle kullanabilirsiniz. Parfüm Testimize katılın. https://7nota1parfum.blogspot.com/p/parfum-testi.html

7 Ocak 2015 Çarşamba

Serge Lutens- Vitriol d' Oeillet EDP / 2011




























'' Karanfil çiçeğinin küçük dişlerle bağlanmış taç yaprakları... Bir kokulu çarpıntı patlaması...''


Serge Lutens

Serge Lutens- Fransız niş parfüm markasıdır. Bugün, karanfil teması üzerine yoğunlaşan Serge Lutens- Vitriol d' Oeillet isimli parfümü yorumlayacağız. Tatlı, sabunsu, metalik, pudralı, yumuşak ve soğuk bir kokudur. Çiçekler ve baharatlar önemli bileşenlerdir. Oryantal- baharatlı grubunda gösteriliyor.

Muskat, karanfil taneleri, pembe biber, karabiber, kırmızı biber, karanfil, sarı şebboy, zambak, ylang ylang gibi aromalar açıklanmış.

Serge Lutens- Vitriol d' Oeillet ( karanfil sülfat )- çiçeklerin baskın, baharatların geri planda olduğu bir kokudur. Soğuk esintiler yapan çiçekler harmanlanmıştır. Baharatlara yalnızca açılışta rastlanır. Metalik ve keskin baharatlar, bir miktar tatlılık veriyor. Muskat ve karabiber olarak özetlenebilir. Baharatlardaki yapaylık özellikle seçilmiş olabilir.

Serge Lutens- Vitriol d' Oeillet- yeşil çiçekler ve ve pudralı sarı çiçekleri harmanlamış gözüküyor. Bu durum orta katmandan itibaren geçerlidir ve sona değin böyle gider. Koku karakteri çok değişmez. Pudralı çiçekler biraz şipremsi yapıdadır. Baharatlardan sonra karanfil, menekşe ve leylak gibi soğuk yeşil çiçekler sahne almakta. Devamında çiçekler pudralı hale geliyor. Zambak ve ylang ylang olabilir. Son kısımda pudralı vanilya tahmin ediyoruz.

Notalar tek parça- katman halindedir ve tene oturunca bütünlük içinde koklanır. Akışkanlık yavaştır. Notalar ana temanın karanfil- soğuk çiçekler olması dolayısıyla kendi içinde uyumlu ve dengelidir. Tende olgunlaşma döneminde, makyaj malzemesi ve ruj kokuları vermekte.Tene yakın durmakta. Çiçeksi kolonya tarzındadır. Kalıcılık ve fark edilirlik böyle ele alınmalıdır. Fark edilirlik ilk anda güçlüdür, sonra sakinleşir. Tene özgürce sıkılabilir. Ama günlük kullanıma değil de, özel ambiyans & ortamlara uygun bir parfüm gibi duruyor. Sonbahar- kış, soğuk hava ve akşam için idealdir.

Koku- 4 Kalıcılık- 3

Kendinize en uygun parfümü seçip, beğeniyle kullanabilirsiniz. Parfüm Testimize katılın. http://7nota1parfum.blogspot.com.tr/p/parfum-testi.html

5 Ocak 2015 Pazartesi

Sisley- Eau d' Ikar Pour Homme EDT / 2011



 



Sisley- Fransız kozmetik markası olarak, Jean François Laporte tarafından kuruldu. Cilt bakımı ve güzellik ürünleri ( bitkisel yağlar ) üzerine uzmanlaştı.

Markanın, Christian Dior- Eau Sauvage tarzı parfümü Sisley- Eau d' Ikar Pour Homme; aromatik otlu, turunçgilli, bitkisel ve odunsu notalı biçimlenmesi ile beğeniliyor. Aromatik- odunsu grubunda gösteriliyor.

Üst= Bergamot, limon, acı portakal, havuç tohumu;

Orta= Mastik, iris çiçeği, yasemin, çay, yeşil bitkiler, baharatlar, kamış;

Alt= Vetiver, sandal ağacı, amber.

Ekşi ve tozlu turunçgillerle açılmakta. Bergamot ve portakal taze, ferah esintiler veriyor. Ardından aromatik otlar ve maskülen çiçekler geliyor. Burada aromatik turunçgil harmanı var. Çiçeklerin menekşe, yasemin, portakal çiçeği olabileceğini düşündüm. Yeşil bitkisel notalar her daim algılanıyor. Daha sonra hafif baharatlar hissettim. Yumuşak odunsu notalar ( vetiver, sandal ağacı ) ve misk kapanışı yapmaktadır.

Ferah, taze, rafine ve dengeli bir yorum var. Centilmen, olgun, hafif maskülen bir parfüm olarak, yaz sıcaklarında sizi rahatlatır, üzerinizde terapi etkisi yapar. Kaliteli, güçlü ve dolgun aromalı bir kolonya tarzındadır. Günlük kullanımda, her ortama uyar. Fark edilirlik ve kalıcılık yeterlidir. Günün yarısında, hafif esintiler yapar.



Böyle Eau Sauvage tarzı aromatik otlu- turunçgilli kokuları beğeniyorum. Şekerli ve bayık kokuları zaten sevmiyoruz. Amberli, baharatlı parfümler insanı uzun zaman sonra boğuyor. Arap etkili- öd ağacı temalı parfümlerden artık gına geldi... Eau Sauvage tarzı kokular, parfüm dünyasının güvenli limanlarıdır. Klasik olarak her zaman tercih edilir. Parfümlerle ilgili hiçbir şey bilmeyenler böyle kokuları seçsinler. O zaman çok övgü alacaklarını ve kendilerine " siz parfümden anlıyorsunuz," denileceğini bilsinler. Kaliteli ve elegant kokacaklardır. Eğer bir gün, bütün parfümlerden bıkarsak, Eau Sauvage kokularına sığınacağız.

Koku- 5 Kalıcılık- 3



Kendinize en uygun parfümü seçip, beğeniyle kullanabilirsiniz. Parfüm Testimize katılın. https://7nota1parfum.blogspot.com/p/parfum-testi.html

 

3 Ocak 2015 Cumartesi

Sufiyane' nin Esansları



















Sufiyane markası, geleneksel sanatlarımız olan tezhip, hat ve minyatür alanında üretilen işlerin ve kitap, parfüm, saf esans gibi ürünlerin satışını gerçekleştiriyor.

Sufiyane markasının amber, misk ve beyaz misk esanslarını yorumlayacağım. Değerlendirmem ve görüşlerimi paylaşmam için, bana bu esansları temin ettiler. Kısaca bu kokulara değineceğim.

AMBER= Sufiyane markasının amber esansını tenime uyguladım. İlk anda yoğun kıvamlı ve tene yapışan- tene yakın duran bir tarzı var. Gayet yağlı, yoğun ve güçlü bir esans olduğunu söyleyebilirim. Ne var ki, rahatsız edici bir keskinlik barındırmıyor. Tenimde bir müddet beklettikten sonra, daha da yumuşak, kremsi ve dengeli tatlılığa sahip olan bir karakter gösterdi. Kalıcılığı çok kuvvetli oldu. Halen tenimde etkisini sürdürmekte. Lüks, kaliteli ve gösterişli bir amber esansıyla karşılaştım.

Sufiyane firmasının amber esansı şu özellikleri taşımaktadır=

- İlk anda yoğun ve şekerli bir bitter çikolata/ likörlü çikolata kokusu vermekte. Sonra hemen tene yerleşip kurumakta.

- Tene yerleştiği dönemde hafif baharatlı bir odunsu/ tütünsü amber şekline giriyor. Aynı zamanda, derinlemesine koklandığında, çok güzel ve egzotik tatlı baharat, çiçek ve aromatik otsu rayihalar vermekte.

- Son bölümde ise tene iyice yapışıyor. Dikkatli ve hassas bir koku algısına eşlik edecek kadar kremsi ve yumuşak bir sandal ağacı ve vanilya karışım efekti veriyor.

Sufiyane' nin amber esansı, özellikle tene yerleşim döneminde Doğu/ Asya etkili parfümlerde gördüğümüz amber kullanım biçimlerine atıf yapıyor. Mesela Parfum D' espoir markasının Amber & Ylang Ylang isimli parfümünde rastladığımız odunsu/ tütünsü amber gibi bir koku yaymaktadır. Odunsu/ tütünsü ambere, bu parfümde yoğun ve biraz pudralı çiçekler ve tarçın merkezli tatlı baharatlar katılıyordu. Sufiyane' nin amberi bana böyle bir deneyim yaşattı.

Ayrıca, başlangıçta bittier- likörlü çikolata temasıyla modern parfümlerde kullanılacak bir ambere dönüşüyor. Şekerli bir amber olmasına rağmen rahatsız edici değildir.

BEYAZ MİSK= Sufiyane' nin beyaz misk esansı, son derece yoğun, koyu ve yapışkan olarak tenime hemen yerleşti. Tutkal yapışkanlığında bir beyaz misk olmuş. Aromatik- fresh bir yapısı da var. Çok hafif meyvemsi baharat tandansı ilk anda dikkatimi çekti. Devamında kremsi ve yumuşak bir sandal ağacı- kaşmir ağacı gibi koktu. Kremsi, şuruplu ve uçucu bir tatlılık vermekte. Tene yapışma eğiliminden hiçbir zaman vazgeçmiyor. Bu yüzden de her daim kalıcılık sağlamakta. Uzun saatler sonra bile tenimde hafifçe etkisini sürdürdü. Güzel, kaliteli ve hoş kokulu bir esans olmuş. Bu yönüyle şu tip parfümlerde kullanılabilir=

* Akdeniz etkili şifalı ot- aromatik ot tandanslı parfümlerde odunsu notalarla birlikte alt katmanı oluşturabilir.

* Klasik tatlı meyveli, pudramsı çiçekler ve hafif baharatlı kadın parfümlerinde, tene yerleşme döneminde veya kapanış bölümünde amber ile birlikte kullanılabilir.

* Kolonya tarzındaki hafif kokularda ( ör. Dunhill Pure ) hafif biberli rayihalarla kullanılabilir ve aromatik- fresh biçimlenme içinde önemli rol oynar.

MİSK= Sufiyane' nin misk esansı, son derece yoğun, saldırgan, kalıcı ve bol yağlı bir esanstır. Tene çabuk yerleşip kurumakta. Kalıcılığı çok kuvvetlidir. Ayrıca yapışkanlığı fazladır. Nasıl koktuğunu değerlendirelim=

- Bu bir hayvansal misk kokusu olmuş. Hayvansal misk temalı parfümlerde tonka fasülyesi, deri, paçuli ve öd ağacı ile harmanlanarak kullanılan misklere benziyor. Sufiyane firmasının misk esansı, tenimde kısa sürede hayvansal, kirli, yoğun ve tozlu bir hale çevrildi. Bu nedenle dengeli dozaj verilmelidir. Parfümlere uygulanacaksa, az miktarda ve sentetik maddelerle yoğunluğu azaltılmış biçimde kullanılmalıdır. Tene fazlaca tatbik edilirse, yapay ve plastik biçimde rahatsız edici olabilir. Tenimde ağır sığır derisi, kösele ayakkabı vs. koku biçimlerine girdi.

- Bu tipte bir hayvansal misk, hacı yağı efektli parfümlerde ( ör. Joop Homme ) görülür. Yapay ve plastik baharatlar ve pudralı çiçekler de bu hacı yağı hissini destekler. Gene de Sufiyane' nin misk esansı belli bir kaliteyi tutturabilmiş.

Sufiyane markasına, bana bu esansları temin edip, görüşlerime başvurmasından dolayı teşekkür ederim.

Kendinize en uygun parfümü seçip, beğeniyle kullanabilirsiniz. Bizimle iletişime geçin. http://7nota1parfum.blogspot.com.tr/p/parfum-testi.html

1 Ocak 2015 Perşembe

Jean Charles Brosseau- Ombre Platine EDP / 2011



























Fransız moda şirketi Jean Charles Brosseau, amber temasını parfümde çok kullanıyor. Jean Charles Brosseau- Ombre Platine adlı parfüm de bunlardan biridir. Kadın kokusu olarak lanse edilmektedir. Tatlı, meyveli ve sütlü bir kokudur. Hindistan, cevizi, vanilya, çiçeksi notalar ve oryantal notalar parfümü şekillendirmiş. Oryantal- çiçeksi grubunda gösteriliyor.

Üst= Bergamot, pembe biber, siyah kuş üzümü, elma,

Orta= Sümbülteber, muskat, zambak, gül, erik, süt,

Alt= Sandal ağacı, sedir ağacı, balzam, vanilya.

Jean Charles Brosseau- Ombre Platine- yumuşak biberli- baharat ve tatlı kırmızı meyvelerle açılıyor. Daha sonrasında tatlı, yumuşak ve kremsi beyaz çiçekler, hindistancevizi, süt aromaları sahne almış. Burada elbette zambak ve gül başat çiçeklerdir. Biraz da kuru erik aroması var. Bu bölüm gurme tarzını yansıtıyor.

Devamında oryantal notalar biçimlenmektedir. Aslında bu aromalar, hafiften orta katmandan başlayarak, yavaş yavaş etkin oluyor. Ağaçsı notalar, amber, vanilya, reçineler bu kısmı domine etmiştir. Yumuşak, kremsi bir amber var. Keskin ve acı reçineler var. Ağaçsı notalar da kuru ve keskin nüanslara sahiptir. O zaman şöyle diyebiliriz= Reçineli amber ve odunsu notalar biçiminde bir yorum söz konusudur.
 
Jean Charles Brosseau- Ombre Platine isimli kokunun harmanı genel bir kaliteyi veriyor= Yeterli rafinelik ve akışkanlıkta aromalar, dengeli tatlılık ve başarılı bir nota geçişkenliği takdir edilmekte ve anlaşılmaktadır.

Sonbahar- kış devresi için idealdir. Serin yaz akşamları da kullanılabilir. Beyaz çiçekler, gül ve oryantal notalar, parfüm tene oturduğunda çok güzel esintiler vermekte.

Koku düzlemini toparlayalım= Başlangıçta kırmızı meyveli tonlar ve biberli yumuşak baharatlar etkindir. Ortada ise, çiçekli- sütlü/ gurme tarzı belirgindir. Sonlarda da oryantal- odunsu notalar egemendir.

Derinlik ve konfor çizgisini şekillendirelim= Gül, zambak, muskat, reçineli amber ve odunsu notalar sıralanıyor. Burada en hoşumuza giden kısımdır ve kalite, lüks ve kalıcılık unsurlarını toplar.

Jean Charles Brosseau- Ombre Platine- tende kaliteli bir kolonya kadar kalıcılık değerleri veriyor. Fark edilirlik de başarılı olmuş. Gurme notalar ve oryantal biçimlenme bu konularda etkilidir.

Günlük kullanıma uyar. Ortam ve saat sınırlaması pek gerekmez. Sabahleyin dengeli sıkılmalıdır. Sonraki saatler için bir şart yoktur. Her türlü faaliyete ( davet, toplantı, gece gezmesi ) uygundur. Zaten genelde hafif ve yumuşak aromalar var.

Koku - 4 Kalıcılık - 3



Kendinize en uygun parfümü seçip, beğeniyle kullanabilirsiniz. Parfüm Testimize katılın. http://7nota1parfum.blogspot.com/p/parfum-testi.html