9 Mart 2013 Cumartesi

Serge Lutens- Borneo 1834 EDP / 2005




















'' 1834 yılında Paris' e ipekli kumaşlara sarılmış paçuli geldi. ''


Serge Lutens


Serge Lutens, Fransız niş parfüm markasıdır. Serge Lutens Borneo 1834 adlı parfümde, tozlu ve küflü paçuli teması baskındır. Bitkisel notalar, baharatlar, kakao bu parfümde hissedilir. Çok tatlılık barındırmaz. Sıcak bir kokudur. Oryantal- odunsu grubuna verilmiş.

Notaları da şöyledir= Paçuli, beyaz çiçekler, kakule, kasnı otu sakızı, laden otu, kakao.

Islak tütün ve tozlu baharatlarla ilginç ve sıradışı bir açılışı var. Baharat olarak zencefil- biber gibi tonlar algılanıyor. Karanlık, gizemli ve koyu bir başlangıç olmuş. Daha sonra tozlu, küflü ve kirli paçuli, parfümü şekillendirmeye, domine etmeye başlayacaktır. Bunu takip eden çikolata/ kakao ve nispeten tatlı bir paçuli beğenilmektedir. Rafine, dolgun, güzel ve lüks bir kapanış olmuş.



Düz bir çizgide ilerleyen ve çok değişmeyen kokusu sıkıcı sayılmaz. Yumuşak, rafine, akışkan bir harmanı var. Dengeli nota geçişleri değerlendiriliyor. Tene oturup güzelleşmesi yumuşak kakao ve tatlı paçuli nüanslarıyla olmakta.

Koku düzlemi= Tütün, baharat, paçuli/ odunsu notalar, çikolata/ kakao, paçuli şeklinde olmaktadır. Başlarda kirli, tozlu hissiyat varken, sona doğru tatlı ve kremsi hale geliyor. Ayrıca hayvansal bir vanilya, ortalarda hissediliyor.

Derinlik ve konfor noktası= Zencefil/ kakule, kakao ve son kısımdaki tatlı paçuli biçiminde algılanıyor. Kalıcı, kaliteli ve güzel bir uygulama olduğundan, çok beğeniliyor. Tatlılığın artışıyla koşut olarak, kullanılabilirlik düzeyi ve lüks hissiyatı da yükselmektedir.



Sonbahar- kış dönemine uygun olacaktır. Günlük kullanıma pek izin vermez. Alışılan parfüm trendlerine de uymuyor. Tende kalıcılığı bir güne yakın sayılır. Fark edilirliği de iyidir. Kakao, çikolata, paçuli gibi etkili elemanları var. Maskülen aromalar takdir ediliyor. Akşam saatlerinde daha iyi sonuç alınır. Dengeli dozajlanmalıdır.

Serge Lutens Borneo 1834' ün ana teması olan paçuli hakkında biraz konuşalım...




Avrupalılar, bu bitkiyle ilk defa 1834 yılında tanışıyorlar. O yıl, Paris' e ipekli kumaşlara sarılmış halde paçuli yaprakları gelmiştir. Coğrafî keşifler, Aydınlanma Çağı, Rönesans ve Reform hareketleri ve pusulanın icadı Avrupa' da deniz ticareti, sermaye birikimi, zenginleşme ve burjuva sınıfının kuvvetlenişi gibi olgular ortaya çıkardı. 19. yüzyılın başında Asya ve Avrupa kıtaları arasında ticaret yoğunlaşmıştı. Avrupalı tacirler, Asya' dan ipekli  ve kaşmir kumaşlar, halılar, kilimler temin edip, bunları ülkelerine götürüp satıyorlardı. Aristokratlar, devlet adamları ve kibar Fransız hanımları bu kumaşların müdavimiydi. Ancak, bu değerli kumaşlar yolculuk esnasında güve ve böcek dadanması ve rutubet yüzünden kullanılmaz hale geliyordu. Müslümanlar, bu kumaşların içine paçuli yaprakları koyarlar veya paçuli yağı sürerlerdi. Paçulinin kuru, keskin, ağır yapraksı kokusu, güve ve haşaratları ipekli kumaşlardan uzaklaştırıyordu. Avrupalılar' a da aynı yöntemi öğrettiler. Böylece ipekli kumaşlar ve halılar Avrupa' ya güvenle taşınabildi.

Koku - 3 Kalıcılık- 4



Kendinize en uygun parfümü seçip, beğeniyle kullanabilirsiniz. Parfüm Testimize katılın. http://7nota1parfum.blogspot.com.tr/p/parfum-testi.html



Hiç yorum yok:

Yorum Gönder