28 Nisan 2015 Salı

Hugo Boss- Just Different EDT / 2011



























Hugo Boss- Alman moda firmasıdır. Bugün Hugo Boss- Just Diffrent isimli parfümü yorumlayacağız. Buzlu, tatlı, sıcak, yumuşak ve ferah yapıdadır. Meyveler, aromatik otlar, lavanta, çiçeksi notalar, deri, odunsu notalar ve misk aromalarıyla şekillenmiştir. Aromatik- yeşil grupta gösterilebilir.

Üst- elma, nane,

Orta- frezya, fesleğen, kişniş,

Alt- kaşmeran, paçuli, laden otu, buhur.

Hugo Boss- Just Different- buzlu- içkimsi nane ve tatlı elmayla enerjik bir başlangıç yapıyor. Bunu tatlı lavanta ve yeşil aromatik otlar ( kişniş, fesleğen ) takip edecektir. Orta bölümde erkeksi yeşil çiçeksi notalar ( frezya, yasemin ) var. Klasik tatlı deri ve tütsü aromalarıyla sona geliniyor. Kapanışı yumuşak misk ve yeşil kokan paçuli yapıyor.

Hugo Boss- Just Different isimli parfüm günlük kullanım, sosyal ortam ve ilkbahar- yaz mevsimi kokusudur. Tene özgürce sıkılabilir. Günlük kullanımda tazeleme ile kalıcılığı arttırılabilir. Fark edilirliği tene yakın kalmasıyla ilgilidir. Dengeli tatlılık ve uyumlu notalar var. Aromalar katman halindedir ve tene sırasıyla yerleşmektedir. Hızlı akışkanlıkla karakterini buluyor.

Koku- 5 Kalıcılık- 2

Kendinize en uygun parfümü seçip, beğeniyle kullanabilirsiniz. Parfüm Testimize katılın. https://7nota1parfum.blogspot.com/p/parfum-testi.html

26 Nisan 2015 Pazar

Doğu Tarzı Parfümlerin Klasik Bir Örneği : Tiziana Terenzi- Chimaera Extrait de Parfum / 2014


























Doğulu / Asyalı parfüm

Tiziana Terenzi marka parfümlerin tasarımındaki ilham kaynakları nelerdir ?

Tiziana Terenzi markasının kurucuları Paolo Terenzi ve Tiziana Terenzi isimli iki kardeştir. Bu kardeşler seyahat ettikleri ülkelerde yaşadıkları olay ve anılardan hareketle parfüm üretiyorlar. Gittikleri ülkelerin coğrafyası, iklimi, sokakları, yemek kültürü ve günlük yaşam alışkanlıklarından ilham alıyorlar. Parfüm tasarımı onlar için, duygu ve düşüncelerini kattıkları sanatsal bir faaliyettir.

Tiziana Terenzi- Chimaera isimli parfüm için, Doğu Tarzı Parfümlerin Klasik Bir Örneği tanımlaması yaptınız. Bu neden böyledir ?

Bunu şunun için söyledim : Tiziana Terenzi- Chimaera- baharatlar, vanilya, tütün, deri ve öd ağacı gibi geleneksel koku formları ile Asya / Doğu dünyasının parfüm kültür bileşkesini temsil ediyor. Bu nedenle Doğulu parfümlerin klasik bir örneği olmayı hak ediyor.

Tiziana Terenzi- İtalyan niş parfüm firmasıdır. Bugün, bu markanın nadide eserlerinden Tiziana Terenzi- Chimaera isimli parfümü tanıtacağız. Tatlı, şekerli, sıcak, tozlu, yumuşak, kremsi, bir miktar ferah esintiler yapmaktadır. Baharatlar, vanilya, tütün, odunsu notalar, gurme notalar ve deri aromaları bu parfümü yönetiyor. Oryantal- baharatlı kategorisinde gösterilmiş. Paolo Terenzi tasarlamış.

Üst- karabiber, limon, safran, deri, Tolu balzamı, kekik, defne yaprağı, toprak tentürü,

Orta- iris, kırmızı biber, karanfil, şakayık, bal, manolya, adaçayı,

Alt- paçuli, kaşmir ağacı, laden otu, benzoin, karamel, agar ağacı / öd ağacı, tütün, Kanada balzamı, deri, çam ağacı.

Tiziana Terenzi- Chimaera- tatlı ve biberli baharatların, vanilya ve ballı tütün akoruyla harmanlanmasıyla ortaya çıkan müthiş ve sofistike aromalara sahiptir. Bu parfümde baharatlar önemlidir : Açılıştaki meyvemsi baharatlar daha sonra tatlı- biberli baharatlara ve bunu takiben orta katmanda iyice tatlı baharatlara dönüşüyor. Biberli ve hafifçe tozlu olabilen baharatlara karabiber, tatlı baharatlara da tarçın ve karanfil örnek olarak verilebilir. Tatlı baharatlara orta bölümde gurme notalar ( vanilyalı reçineler ve karamel ) destek vermiştir. Olgunlaşma döneminde bir diğer gurme nota, ballı tütün akoru buna eklemlenecektir. Son bölümde ise yüksek tatlılığa meyleden deri ve odunsu notalar ( öd ağacı ) bulunmaktadır.

Tiziana Terenzi- Chimaera isimli parfüm, Doğulu aromaların ( baharat, vanilya, tütün ) yanında karamel, reçineler ve bal gibi gurme notalar da vermesiyle, modern bir hissiyat da sunmaktadır. Ancak bunlar genel gidişat içinde biraz daha yardımcı eleman konumundadır. Gene tene oturma evresinde, orta katmanın sonuna doğru vanilyalı baharatlar yapısını göreceğiz.

Koku düzleminde biberli baharatlar, tatlı baharatlar, vanilyalı reçineler / gurme notalar, tütün, deri ve öd ağacı eksenini görmekteyiz. Burada baharatlar baskın ve neredeyse ana temadır. Diğer rayihalar bunun içinde erimiştir- sentezlenmiştir. Oldukça yavaş akışkanlıkla, iki saat sonra baharatlı & gurme karakterine yöneliyor.

Derinlik ve konfor noktasında karabiber, tarçın, vanilya, vanilyalı baharatlar ve ballı tütün aromalarını seçiyoruz. En çok beğendiğimiz ve hoşumuza giden koku çizgisi budur. Parfümün bu nana hatlarında kalite ve zenginlik duygusunun yanında, biraz daha ferah ve aromatik hava da sezilmektedir. Baharatların dışında kalan diğer aromalar sırasıyla tene yerleşiyor.

Tiziana Terenzi- Chimaera isimli parfümün tene dozajına dikkat edilmelidir. Üç- dört fıs yeter. Çünkü, her şeyden önce vanilya, reçineler ve karamel gibi gurme notalar burun algısını zorlayabilir. Ayrıca sondaki deri ve öd ağacının kullanımındaki aşırı tatlılık da dikkatle not edilmesi gereken bir özelliktir. Ancak buna rağmen nota geçişlerinin başarılı olduğunu söyleyelim. İdeal sonbahar- kış, soğuk hava ve akşam kokusudur. Dış mekândaki davet ve kokteyller ile gece gezmelerinde düşünülebilir. Fark edilirliği hem sahibine hem de dışarıya karşı her zaman yoğun ve saldırgandır. Çabuk terleyen yağlı tende üç gün boyunca kuvvetli esintiler yapıyor. Bunda, derinlik ve konfor noktasında işaret ettiğimiz ( bkz. yukarıdaki paragraf ) aromaların rolü büyüktür.



Tiziana Terenzi- Chimaera- ruh ve zihin dünyanızda ne gibi çağrışımlar yapıyor ? 

Tiziana Terenzi- Chimaera isimli parfümü düşününce, Arap ülkelerinden Ürdün' ün, turizm ve kültür mirası ve erken İslam mimarîsinin en dikkat çeken yapıları arasında gösterilen çöl şatoları aklıma geliyor. Bunlara bazı kaynaklarda çöl kaleleri veya çöl sarayları denildiğini biliyoruz. Bu çöl şatolarının belki de en önemlisi Kusayr Amra' dır. Bu yapının 8. yüzyılın ilk çeyreği ve ortalarına doğru, dönemin valisi ve daha sonra Emevî halifesi olan II. Velid ( 723- 743 ) tarafından inşa ettirildiği belirtilmektedir.

Ürdün' ün çöl şatoları, bu ülkenin batısındaki Amman kentinde ( başkent ) yer alıyor. Kusayr Amra, Amman kentinin doğusuna konumlanmıştır. Ana yapı malzemesi kireç taşıdır. Kapı ve pencere söveleri ( kenarları ) bazalt taşındandır. Aslında bir yapı komleksidir : Saray, hamam, hizmetçi odaları, depo, kuyu ve havuzdan oluşan bir yapı topluluğudur. Taht salonu ve hamamın geneli beşik tonoz ve çapraz tonoz ile hamamın sıcaklık bölümü kubbeyle örtülüdür.

Kusayr Amra' nın yapılarının büyük bölümü ve duvar resimleri günümüze kadar sağlam ve korunmuş bir şekilde gelebilmiştir. 1985 yılında UNESCO tarafından Dünya Kültür Mirası Listesi' ne dahil edilmiştir. Duvar resimlerinde insan figürleri, av ve eğlence sahneleri ve hayvan mücadeleleri gibi konular işlenmiştir. Duvar resimleri fresk tekniğindedir bunlarda ve Helenistik ve Bizans etkileri görülür.

Parfüm satışını, uzun bir dönem kapıdan kapıya pazarlama şeklinde yaptınız. Acaba hangi işletmelere daha çok parfüm satılıyor ? 

Parfüm satışının kapıdan kapıya yapılan türü, pazarlamanın en zor ve meşakkatli biçimidir. Genelde emlak danışmanlık şirketleri, oto galerileri, oto kiralama şirketleri, sanat galerileri, sigorta şirketleri ve tatil ve tur organizasyonları, kapısına gittiğinizde en çok parfüm sattığınız işletmeler oluyor. Ancak şu kurallara dikkat etmelisiniz : Sabah saat 11.00' den önce kimsenin kapısına gitmeyin. Mağaza ziyaretlerini mağazanın boş ve tenha olduğu anlara denk getirin. Hatta o anda hiç müşteri olmasın ve mağaza sahibi zaman ayırıp sizi ilgiyle dinleyebilsin. Mağaza sahibi bir iş ya da telefon görüşmesiyle meşgulse, ziyaretinizi daha sonraya erteleyin.

Koku- 4 Kalıcılık- 5

Kendinize en uygun parfümü seçip, beğeniyle kullanabilirsiniz. Parfüm Testimize katılın. https://7nota1parfum.blogspot.com/p/parfum-testi.html

25 Nisan 2015 Cumartesi

Lalique- Hommage A L'Homme Voyageur EDT / 2014




























Lalique- Fransız takı ve mücevher markasıdır. Lalique- Hommage A L'Homme Voyageur isimli parfümü değerlendirmek istiyoruz. Voyageur- Maceracı. Turunçgil, aromatik, hafif baharat ve odunsu notalar bu kokuyu şekillendirmiş görünüyor. Yeşil yapraklar, sucul notalar ve yosunsu rayihalar da mevcuttur. Yumuşak, tozlu, tatlı ve sıcak esintiler de yapar. Oryantal- odunsu kategorisinde gösterilmektedir.

Üst- bergamot, kakule,

Orta- vetiver, paçuli, papirüs,

Alt- vanilya, amber, yosun.

Lalique- Hommage A L'Homme Voyageur- esasen, açılıştan kısa süre sonra paçuli temalı parfüm hissiyatı sunuyor. Buna vetiver merkezli odunsu notalar destek veriyor. Orta katmanda odunsu notalar ve sucul- yeşil bitkiler belirgin ve baskın hale gelmekte. Başlangıçtaki bergamot tandanslı tozlu ve biraz ekşimsi turunçgiller ve hafif biberimsi notalar- orta katmandaki paçuli merkezli odunsu notalara geçiş yapmak için harmana dahil edilmiş gibidir. Tozlu- topraksı paçuli ve çimensi- yumuşak vetiverle tene yerleşme olur. Son bölümde yosunlu notalar, yumuyşak amber ve misk ve reçinemsi aromalar vardır.

Lalique- Hommage A L'Homme Voyageur- sade, basit ve gösterişsiz bir karakterdedir. Aromalar dengeli, akışkan ve yumuşaktır. Tene çabuk oturur. Dengeli tatlılık verir. Notalar katman halindedir= Paçuli ve odunsu notalar orta bölümde yer alır. Amber ve yosun kokuları da son fazda etkilidir. Kaliteli bir kolonya kadar kalıcılık ve fark edilirlik sunar. Biber ve paçuli nüansları kalıcılığı takviye eder. Odunsu notalar baskındır. Diğerleri yardımcı elemandır. Tene özgürce sıkılabilir. Sonbahar- ilkbahar arası döneme uygundur. Günlük kullanım ve sosyal ortam kokusudur.

Koku- 4 Kalıcılık- 3

Kendinize en uygun parfümü seçip, beğeniyle kullanabilirsiniz. Parfüm Testimize katılın. http://7nota1parfum.blogspot.com.tr/p/parfum-testi.html

23 Nisan 2015 Perşembe

Jaguar- Jaguar Pour Homme EDT / 1988





























Jaguar- İngiliz otomobil markasıdır. Bu markanın ürettiği parfümlere piyasada halen rastlamak mümkün oluyor. Biz de şimdi, Jaguar- Jaguar Pour Homme ismini taşıyan ve artık klasikleşmiş bir parfümü değerlendireceğiz. Çam kokuları, çiçekler, aromatik bitkiler, odunsu notalar, deri ve tütün gibi içeriklere sahiptir. Ferah, yumuşak, tatlımsı, hafif sabunsu, koyu ve dolgun bir harman vermektedir. Aromatik- fujer grubunda değerlendirilebilir.

Üst- portakal, lavanta, yeşil notalar, mandalina, Çin tarçını, fesleğen, greyfurt, anason, bergamot, kekik,

Orta- siklamen, muskat, karanfil, gardenya, tarçın, yasemin, kimyon, adaçayı, gül, sardunya, fir balzam,

Alt- deri, sandal ağacı, tonka fasülyesi, amber, paçuli, misk, meşe yosunu, vanilya. sedir ağacı, tütün, fern.

Jaguar- Jaguar Pour Homme- koku gruplarına göre yorumlanacaktır=

Açılışta çamsı- yeşil bitkiler var.

Aslında Jaguar- Jaguar Pour Homme- baştan sona yeşil kokan bir karaktere sahiptir. Lavanta gibi aromatik- yeşil bir bitki, açılışta baskındır. Adaçayı, fesleğen ve çam esintileri bunun hemen arkasından gelir.

Orta bölümde erkeksi- yeşil çiçekler görülür.

Bu çiçekler gerçi hafif sabunsu etkilerle belirlenir. Ama keskin, ferah ve enerjik yapısından bir şey kaybetmez. Karanfil, sardunya ve yasemin daha baskındır.

Sona gelindiğinde, deri, odunsu notalar ( paçuli ), meşe yosunu ve tütün gibi notalarla klasik fujer kapanışı yapılır.

Bu katmandaki aromalar da, meşe yosununun etkisiyle daha yumuşak, yeşil ve ferah bir yapıdadır.

Kısacası, Jaguar- Jaguar Pour Homme- lavantalı, çam esintili, yeşil çiçekli, derili, tütünlü ve meşe yosunlu ve daima yeşil kokan klasik bir aromatik- fujerdir. Özellikle bu açıdan parfüm dünyasında önemlidir.

Jaguar- Jaguar Pour Homme- elbette günümüz parfüm trendlerine uymuyor. Çünkü kokusu modern değil, eski ve nostaljiktir. Fujer parfüm meraklıları bu kokuyu tercih edeceklerdir. Son derece doğal, temiz ve pürüzsüz bir kokusu var. Çok az tatlılık veriyor. Notalar katman halinde düzenlenmiş. Sırası geldikçe algılanıyor. Ama koku formu, tek parça gibi- yeşildir. Tene oturması yavaş bir akışkanlıkla oluyor. Yoğun yeşil kokusundan dolayı dengeli sıkmak gerekse de ( dört- beş fıs ), bence günlük kullanıma ve sosyal ortamlara uyacaktır. Sonbahar- kış, akşam ve soğuk hava gibi şartlarda daha iyi performans gösterir. Fark edilirlik her zaman güçlüdür. Çabuk terleyen yağlı tende kalıcılığı bir günü geçmektedir.

Koku- 5 Kalıcılık- 5

Kendinize en uygun parfümü seçip, beğeniyle kullanabilirsiniz. Parfüm Testimize katılın. http://7nota1parfum.blogspot.com.tr/p/parfum-testi.html

21 Nisan 2015 Salı

16 Nisan 2015 Perşembe

Paco Rabanne- One Million' ın Gündelik Hayatımıza Etkileri / makale





Herhalde, parfüm dünyasında, One Million kadar tartışılan ve konuşulan bir parfüm yoktur...

Fransız markası Paco Rabanne' nın 2008 yılında piyasaya sürdüğü One Million, kimilerine göre bir fenomen, kimilerine göre piyasa işi sıradan bir koku olarak değerlendirilmekte...

Ben ise, One Million ile ilgili daha önceki yorumlarımda, bu parfümü modern tatlı baharat parfümlerinin öncüsü olarak vasıflandırmış ve önemli bir parfüm katında gördüğümü ifade etmiştim.

Neler söylemedik ki One Million için...

Kimileri gece kulübü kokusu dedi... Kimileri hayatımın parfümü dedi... Kimileri ''ucuz, sentetik, yapay, basit'' dedi... Kimileri ''One Million' a laf edecek adamın alnını karışlarım'' dedi...

İnsan zihninde ve ruhunda bu denli alâkasız çağrışımlar yapan ve insanları bu denli aşırı uçlara sürükleyen bir parfüm görmedim.



O zaman, neden ha bire bu parfümü kullanıp duruyoruz ?

Bir numarası mı var ? Bir büyüsü, tılsımımı var ? Muhteşem ya da aykırı bir kokusu mu var?

Sözün kısası, One Million, çok çeldirici ve üzerinde fikir birliğine varılamayıp anlaşılamayan bir parfümdür.

Ama gelin, biraz odak noktamızdan uzaklaşalım...

Bu aralar, kendime, basit bir parfüm yapmak merakına kapıldım. Evde parfüm yapımı teknikleri üzerine, internetten okumalar yapıyorum. Kitapçılarda bu konuyla ilgili pek kaynak bulamadım. Bitki, çiçek ve amber esansları satın alıp, küçük bir şişede karıştırıp, kendi parfümümü üretmeye niyetlendim.

Geçen gün de, bu amaç için, Hacı Bayram Camiî' ne yakın olan kitapçılar çarşısına uğradım. Oradaki dükkânlarda teşhir edilen esansları kokladım ve değerlendirdim. Parfümle uğraşıp, onunla ilgili yazı yazıp da, Hacı Bayram' a uğramamak gibi bir şey olmaz. Aynen daha öne nasıl Harvey Nichols' a, Kentpark' a uğradıysam...

Dedelerimizin kullandığı esansları bilirsiniz. Biz onlara hacı yağı diyoruz. Bu, genellikle bir küçümseme, basit görme ifadesidir. Çocukken bize, onların hacıdan gelen yağlar olduğu söylendi. Dedemiz bize bu esanslardan sürdü. Çok yağlı, çok yoğun şeylerdi. Koyu bir renkleri vardı. Küçük, basit şişelerdeydi. Annemiz ise, '' bir daha böyle kötü kokular sürme. Dedene söyle, sana sürmesin. Bir daha bu kokuları sürdüğüne şahit olmayacağım...'' derdi. Biz de, '' bana ne, bana ne, sürcem işte...'' diye diklenirdik.




O hacı yağları işte, çok geç keşfettiğimiz, ama aslında bizde eskiden beri bulunan bir sevgiyi açığa çıkardı=

Amber ve miske olan sevgiyi ve de tutkunluğu...  O, hacı yağı dediğimiz şeyler işte, amber ve miskten başka bir şey değildi. Ve bunu çocukken bilmiyorduk, bize söylemediler. Hacı yağı mı ? Tu kaka!... Onlar pis (!) şeylerdi. Yabanîydi. Yasaktı. Kötüydü.

Oysa bugün, neredeyse bütün firmalar Doğu kültürüne göndermeler yapan amber temalı parfümler üretiyorlar. Amber ve miskin değeri böylece anlaşıldı ve teslim edildi.

Dede figürüyle ilişkilerimiz ve hacı yağlarıyla olan tanışıklığımız böyle garip bir maceraydı...

One Million da, aynen bu hacı yağları gibi, günlük hayatımızın bir parçası oldu.

Ne var ki, dedelerimize herhalde bir teşekkür borçluyuz. Parfümlerle bizi ilk defa tanıştıran ve bize parfüm sevgisini aşılayan onlar oldular. Şimdi, onlardan bu gök kubbede hoş bir sedâ yankılanıyor- o kadar.

One Million fenomenini de ben, hacı yağları ile ilişkilendirerek değerlendirmek istiyorum...

One Million, elbette dünyanın en iyi parfümü değil. Daha iyileri de var. Ne var ki, muhteşem bir parfüm olması gerekmiyor. Kokusunda bazı aksaklıklar da var. Ama bunları pek önemsemiyorum.

One Million, bizim kültürümüze çok yakın bir koku olduğu için bu denli sevildi ve tutuldu. Onda olan her şey, bizde de var. Her yerde en çok aranan ve talep edilen parfüm One Million oldu. Bu olgu, amber temalı parfümleri aramamıza benziyor. Amber kültürü, denilebilir ki, bize dedelerimizden miras kalmıştır. Zaten, her ne arıyorsan, o sende vardır. Sende olmayan bir şeyi arayamazsın. One Million' a çok kolay ulaşıyoruz. Her açık parfümcüde esansı var. Artık hayatımızın bir parçası oldu. Marketten ekmek alır gibi, One Million alıyoruz. One Million, kendini kullandırıyor, reklama ihtiyacı yok.




One Million' a koku karakteri olarak çok benzeyen parfümler, mesela Osmanlı saray ve konaklarında da kullanılıyordu. Fatih' in, Kanunî' nin kokuları bu cümledendir. Osmanlı günlük yaşamında ve protokolünde, çiçek yağlarıyla dengelenmiş tatlı baharatlı esanslar revaçtaydı. One Million' da da tatlı baharatlar var. Bu tip kokuları Fatih Sultan Mehmed, kubbe altı toplantılarında da kullanıyordu.

Yani, One Million' un kokusu, atalarımızdan gelen genetik bir miras gibi bize kalmıştır.

One Million deyince, aklınıza ne geliyor ?

Benim aklıma duvara asılmış otantik kilimler, köy evlerinin tabanını kaplayan yörük halıları, gene köy evlerindeki alçak sedirlerin üstüne örtülen kilimler, eskiden mutfaklarımızı süsleyen bakır kap- kacaklar, siniler, tepsiler geliyor.



One Million deyince, annemin yemekli kabul günlerini hatırlıyorum. Hamur işleri, salatalar, kısırlar, mercimekli köfteler, kurabiyeler ve kekler hazırlardı. Misafir arkadaşlarına çay ve kahve ile ikram ederdi. Biz de okuldan gelince, bu ziyafete konardık. Daha kapıdan girerken, güzel kokular etrafı sarardı. Sofra takımları, pastalar, börekler... gözümüze altın gibi parlaklık saçıyordu. One Million' ın külçe altın gibi şişesi...

One Million bize sevdiğimiz, hoşlandığımız, özlemini çektiğimiz şeyleri hatırlatıyor. Lüks, konforlu, keyifli, ama günlük hayatın içinde bir yaşamı hatırlatıyor. Bizde güzel ve olumlu duygular, anılar bırakıyor. Çay gibi, su gibi, ekmek gibi sevdiğimiz ve ihtiyaç duyduğumuz bir şey...



One Million, bugünün modern bir Hacı yağı kokusudur. Çünkü, artık gündelik hayatımıza etkisi ve bizde uyandırdığı düşünce ve hatıralar bakımından, eskinin hacı yağlarının yerini tutmuştur. Önemi de buradan kaynaklanmaktadır.



Kendinize en uygun parfümü seçip, beğeniyle kullanabilirsiniz. Parfüm Testimize katılın. http://7nota1parfum.blogspot.com.tr/p/parfum-testi.html 

Michael Kors- Michael For Men EDT / 2001


























ABD' li moda tasarımcısı Michael Kors, kurduğu firmaya kendi isimini vermiş. İşe kadın giyim koleksiyonuyla başlıyor. 1991 yılında New York' ta kadın modası ürünleri satan bir mağaza açmış. 2002 yılında erkek giyim koleksiyonunu oluşturuyor. Ayakkabı ve kot pantolon da ürün gamında yer almakta.

Michael Kors- Michael For Men, 2000' li yılların başında üretilmiş olmasına karşın; koku karakteri itibariyle 80' ler parfümlerini hatırlatıyor. Aromatik -fujer olarak kabul edilmiş. Ne var ki, bu parfümü odunsu- oryantal veya oryantal- baharatlı kategorisine almak daha doğru olacaktır. Michael Kors-Michael For Men' de tütün ve baharatlar ana tema olarak görülebilir. Bunun haricinde tatlı ve sıcak rayihalarla meyveli tonlar da var.

Üst- kişniş, köknar reçinesi, tarhun otu, yıldız anason, kimyon, bergamot, kakule, tarçın;

Orta- tütün, tütsü, süet;

Alt- Sandal ağacı, erik, paçuli, kurutulmuş meyveler.

Açılışını ve genel gidişatını, baharat ve tütün kullanımından dolayı Azzaro- Azzaro Pour Homme' a benzettim. Zaten aromatik, baharatlı ve odunsu bir yapısı var. Tütünde bariz bir tatlımsılık fark ediliyor. Gene baharatlarda da bir miktar tatlılık var.

Otsu rayihalar; anason, zencefil, kakule gibi baharatlar açılışta gayet net fark edilmekte. Kısa sürede, tatlı bir tütün teması, parfümün genel karakterini şekillendirmeye başlıyor. Bu arada deri notası da alınıyor. Sonlara doğru odunsu amber rayihaları hissettim. Paçuli ve kuru meyve notaları da aldım.

Acaba, odunsu amber hissiyatı nereden geliyor ?

İki tahmin yapacağım=

Sandal ağacı ve tütünden geliyor olabilir. Veya deri ve tütünden geliyor olabilir. Tabiî, işin içinde paçuli de var... Neresinden bakarsanız bakın, ilginç ve egzotik bir deneyim olduğu kanısındayım. Belki de odunsu- tütünsü bir amber demek, daha doğru olur. Kapanış ve tenden ayrılış böyle olmakta.

Erkeksi, olgun, doğal ve rafine bir harmanı var. Azzaro- Azzaro Pour Homme ile birçok yönden benzeşiyor. Ne var ki, bence ondan daha kaliteli ve elegant bir koku hissiyatı bulunuyor. Özellikle tene oturduğunda, çok güzel ve egzotik bir tatlı tütün- amber rayihaları niş parfümlerin kalitesine yaklaşmakta. Ya da odunsu amber ve tütün mü desem... Ben böyle yorumluyorum.

Yalnız bir uyarı yapayım= Bu parfümü temiz tene sıkın. Kirli ve ter kokan bir halde iken, kullanmayın. Tütün ve deri notaları o zaman, teninizde yağlı ve idrar benzeri bir kokuya neden oluyor. Ama temiz bir tende, çok güzel ve lüks bir tatlı tütün ve ambersi kokular yaymakta.

Koku düzlemi= Aromatik otlar, tatlı baharatlar, tütün, deri, odunsu notalar, kuru meyveler biçiminde gidiyor. Ortalardan itibaren kaynaşma ve katmanlaşma var. Tütün teması öne geçiyor. Sentetiklik, yapaylık hissetmedim. Temiz ve net aromalar var.

Derinlik ve konfor noktası= Tatlı baharatlar, tatlı tütün, odunsu notalar ve / veya odunsu amber olarak belirleyebilirim. Burası kalite, kalıcılık ve güzellik donelerinin barındığı çizgidir. Ana tema tütün olmak üzere, diğer bütün aromalar bu şemsiyenin altında toplanmış.

Michael For Men, aslında Givenchy markası tarafından, Michael Kors için üretilmiş.

Kalıcı ve kuvvetli aromaları var. Tenimde 20 saat kadar durdu. Fark edilirliği de başarılıdır. Yolda yürürken, rüzgarla beraber, tatlı tütün ve zencefil kokuları etrafa yayılıyor ve modunuz bir anda değişiyor. Klasik bir 80' ler parfümü gibi, centilmen, kibar, ağırbaşlı bir kokusu var.

Sonbahar- kış için uygun olur. Dengeli sıkarsanız, yaz sıcağında bile rahatsız etmez. Ama akşam ve soğuk hava parfümü olarak, en yüksek düzeyde bir konfor ve kalite sunacağına eminim. Sıcak ve egzotik esintilerle, en ince zevk ve beğeni duygularını harekete getirecektir.

Akşam ve öğleden sonrası için kullanmak iyi olur. Gece eğlencesi, davet ve kokteyl için düşünülebilir. Parfüm konusunda tecrübeli kişilerden, bu koku vesilesiyle övgüler alabilirsiniz.

Koku - 4 Kalıcılık - 4



Kendinize en uygun parfümü seçip, beğeniyle kullanabilirsiniz. Parfüm Testimize katılın. http://7nota1parfum.blogspot.com.tr/p/parfum-testi.html

15 Nisan 2015 Çarşamba

Penhaligon's- Lothair EDT / 2014



























Penhaligon's- İngiliz parfüm ve kolonya markasıdır. Bugün, Penhaligon's- Lothair isimli parfüm yorumlanacaktır. Meyve, çiçek, aromatik bitki, odunsu notalar ve vanilya gibi bileşenlere sahiptir. Tatlı, yumuşak, keskin ve kremsi etkilerle belirleniyor. Aromatik- baharatlı grupta gösteriliyor.

Üst- ardıç meyvesi, kakule, bergamot, greyfurt, incir yaprağı, kırmızı meyveler,

Orta- incir ağacı, lavanta, manolya, sardunya, siyah çay,

Alt- vanilya, misk, sedir ağacı, ambergis, meşe yosunu, odunsu notalar.

Penhaligon's- Lothair- erkeksi kolonya tarzına yönelmiş olarak, kısaca şu koku gruplarını önümüze koyuyor=

Çam kokuları ve tatlı kırmızı meyveler açılışı yapmakta.

Devamında lavanta ve erkeksi yeşil çiçekler gelmekte. Geri planda aromatik otlar var.

Vanilya, odunsu notalar ve meşe yosunu ile kapanış gerçekleşiyor.

Penhaligon's- Lothair- keskin ve canlı bir açılışa sahiptir. Çam esintilerine eklenen incir, böğürtlen ve çilek gibi meyveler var. Ferah ve yumuşak erkeksi çiçeklere geçmeden önce, lavanta ile bir başlangıç noktası konuyor. Sardunya ve menekşe gibi yeşil kokan çiçekler, lavantayla uyumlu birliktelik oluşturuyor. Araya yeşil çay ve kişniş gibi bitkiler karıştırılmış. Son bölümde kremsi vanilya ayrı tutulacak olursa, meşe yosunlu yumuşak odunsu notalar ( sedir ağacı ) harmanı var. Bu, çok hoş ve güzel bir uygulamadır...

Bu parfümün şu açıdan önemli olduğunu sanıyoruz=

Penhaligon's- Lothair- lavanta, meşe yosunu ve hatta vanilya ile klasik bir fujer kolonyası özellikleri göstermekte. Çam kokuları, kırmızı meyveler ve yeşil çiçekler bu fujer karakterinin yan elemanları gibi düşünülebilir. Buna göre, tematik kokuların etrafında yardımcı elemanların desteklediği bir harmandan söz edilebilir. Elbette kolonya ölçeğinde, günlük kullanıma, sosyal ortamlara ve her mevsime uygunluk gibi avantajlar sayılmalıdır. Kalıcılık ve fark edilirlik de, kolonya tarzından ayrı değerlendirilemez. Hızlı akışkanlıkla tene oturur. Dengeli tatlılık ve uyumlu aromalar verir. Sade, basit, minimalist bir koku düzeni vardır. Tene özgürce sıkılabilir. Fark edilirliği tene yakın durmasıyla ilgilidir.

Koku- 5 Kalıcılık- 3

Kendinize en uygun parfümü seçip, beğeniyle kullanabilirsiniz. Parfüm Testimize katılın. http://7nota1parfum.blogspot.com.tr/p/parfum-testi.html

8 Nisan 2015 Çarşamba

Serge Lutens- Fleurs D' Oranger EDP / 2003





























'' Portakal ağacı çiçekleri ve misk harmanı... ''


Serge Lutens




Fransız niş parfüm markası Serge Lutens, genellikle ağır, yoğun, güçlü, baharatlı kokulara imza atıyor. Serge Lutens Fleurs D' Oranger ise, bu alışılan ve bilinen çizginin dışında bir kokudur. Çiçeksi notalar, turunçgiller, hafif odunsu notalar bu parfümü şekillendiriyor. Portakal çiçeği temalı bir parfüm olmuş. Çiçeksi grupta gösteriliyor. Turunçgiller bence daha baskındır.

Notaları şöyle açıklanmakta= Yasemin, portakal çiçeği, beyaz gül, sümbülteber, turunçgiller, ebegümeci, muskat, kimyon.



Serge Lutens' in kokuları uniseks kullanıma yönelik düşünülüyor. Serge Lutens Fleurs D' Oranger, parfüm tarzında üretilmiş. Yani belli bir yoğunluk ve güçlü aromalar mevcuttur. Dengeli bir tatlılık değerlendirilir. Yaz sezonuna uygun bir kokudur.

Parfümün açılışında acı portakal / portakal çiçeği fark edilmekte. Taze ve dinamik bir başlangıç beğeniliyor. Gül ve yasemin sonra gelir. Çiçeksi tonlara karşılık, her daim turunçgil- portakal hissi parfümü domine etmiştir. Acı portakal, baştan sona değin kendini gösterir. Çiçekler maskülen tarzı yansıtır. Daha sonra tuzlu su notaları, portakal çiçeği, misk ve odunsu nüanslar kapanışı yapar...

Düz çizgide ilerleyen koku karakteri, sürprizler sunmaz. Son bölümde bir miktar tatlı baharat ve misk var. Dozaj konusunda bir sıkıntı olmaz. Hafif ve ferah aromalardan ötürü, günlük kullanıma uyar. Her ortam ve faaliyet için ( davet, kokteyl, gezinti ) düşünülebilir.Tende kaliteli bir kolonya kadar kalıcılık yapar. Fark edilirlik ise, acı portakal ve çiçeksi notalarla başarılıdır. Tene yakın duruyor. Dengeli, akışkan ve temiz notalar var.

Koku- 5 Kalıcılık- 3



Kendinize en uygun parfümü seçip, beğeniyle kullanabilirsiniz. Parfüm Testimize katılın. http://7nota1parfum.blogspot.com.tr/p/parfum-testi.html

5 Nisan 2015 Pazar

Serge Lutens- Chêne EDP / 2004





























'' Aristokrat evlerinde meşe ağacından fıçılar içinde rom saklanırdı...''


Serge Lutens



Parfümleri dünya çapında şöhret elde eden Fransız niş marka Serge Lutens, bu defa Meşe ağacı kokulu ilginç bir parfüm çıkarmış. Bugün onu inceleyeceğiz. Serge Lutens Chêne, odunsu/ ağaçsı gruba sokulabilir. Odunsu notalar ve meşe kokusu ana temadır. Aromatik otlar, tütsüler ve çiçeksi notalarla tatlımsı ve dumanlı bir parfüm olmuş...

Açıklanan notalarında şunlar var= Kimyon, sedir ağacı, meşe ağacı, rom, huş ağacı, kekik, ölmezotu, balmumu, tonka fasülyesi.

Serge Lutens Chêne, tütsülenmiş ağaç rayihalarıyla açılıyor. Biraz yapay, ama tatlı odunsu notalar var. Sonra parfümün ana teması olan ve onu domine edecek olan meşe ağacı kokuları sahne almaktadır. Tatlılık devam ediyor. Devamında odunsu- çiçeksi katman bulunuyor. Kapanışta çiçeksi akorlar ve aromatik- şifalı bitkiler hissedilmekte. Fazla değişim göstermiyor, düz bir çizgisi var.

Sıcak, rafine ve dengeli aromalar belli bir kalite standardını sağlamış. Sonbahar- kış sezonu için idealdir. Kalıcılık idare eder. Hafif esintilerle kaliteli bir kolonya kadar etkili olması mümkündür. Fark edilir yönü zayıf kalmakta. Tene yakın duruyor. Günlük kullanıma uyar. Özellikle akşam vakti ve serin havalarda iyi bir performansı olur. Davet, kokteyl gibi ortamlarda düşünülebilir. Yoğun ağaç kokusu ilk anda rahatsız edebileceğinden, dengeli sıkılmalıdır.

Tütsü kokuları her daim hissediliyor. Şöminede yanan meşe odunları, bu parfüm için uygun bir metafor olabilir.

Koku- 4 Kalıcılık- 3




Kendinize en uygun parfümü seçip, beğeniyle kullanabilirsiniz. Parfüm Testimize katılın. http://7nota1parfum.blogspot.com.tr/p/parfum-testi.html




2 Nisan 2015 Perşembe

Juliette Has a Gun- Moon Dance EDP / 2014





























Juliette Has a Gun- Fransız parfüm markasıdır. Juliette Has a Gun- Moon Dance isimli parfümü konu olarak belirledim. Metalik, tozlu ve kuru tonlamalar yoğundur. Çok az tatlılık vardır. Çiçeksi notalar ve odunsu notalar belirgindir. Çiçeksi- şipre grubunda gösteriliyor.

Üstte bergamot, ortada sümbülteber, gül, menekşe ve alt notada paçuli açıklanmakta.

Juliette Has a Gun- Moon Dance- özellikle açılışta yoğun metalik ve tozlu vurgular veriyor. Metalik ve yapay çiçekler var. Sonrasında bu çiçekler biraz daha yumuşak ve ferah hale gelecektir. Sümbülteber, menekşe ve portakal çiçeği gibi notaları başlangıçta tahmin ettim. Belli belirsiz yeşil çiçekler ve bitkiler kokusu da var. Çiçekler orta bölümde sakinleşiyor. Sümbülteber & beyaz çiçek ( yasemin ) harmanı hissediliyor. Son kısımda odunsu notalar var= Kuru paçuli ve yapay- parlak sedir ağacı sayılabilir. Yumuşak süet aromasını da buna ekleyelim.

Juliette Has a Gun- Moon Dance- aslına bakılırsa günlük kullanıma ve sosyal ortamlara uymaz. Laboratuvar ortamında üretilmiş deney kokusu gibidir. Metalik, kuru ve tozlu yapı özellikle seçilmiş. Sonbahar- kış, akşam ve soğuk havalar için idealdir. Notalar harmanlanmış vaziyettedir. Kalıcılık ve fark edilirlik kolonya ölçüsündedir. Aromalar tende çok kalmayacağından, özgürce sıkılabilir. Hızlı akışkanlıkla tene yerleşir.

Koku- 3 Kalıcılık- 3

Kendinize en uygun parfümü seçip, beğeniyle kullanabilirsiniz. Parfüm Testimize katılın. http://7nota1parfum.blogspot.com.tr/p/parfum-testi.html