17 Ocak 2013 Perşembe

Rus Halkının Günlük Yaşamından Kesitler ve Parfum d' Empire Ambre Russe / 2003


















amber temalı/ doğu etkili parfüm

Parfum d' Empire markası ile ilgili neler söylersiniz ?

Parfum d' Empire, 2003 yılında kurulan Fransız niş parfüm şirketidir. Kurucusu ve parfümlerini tasarlayan kişi Marc Antonie Corticchiato olarak bilinir. Ürettiği her bir parfüm bir uygarlığa, tarihî bir şahsiyete, bir imparatorluğa atfediliyor. Doğulu parfüm tarzı ile, kokularında buhur/ tütsü, reçine, balzam, tütün, amber, tatlı kırmızı meyve ve egzotik baharatlar kullanıyorlar.

Parfum d' Empire Ambre Russe adlı parfümü yorumlar mısınız ?

Parfum d' Empire Ambre Russe, içki aroması, tütsü, baharatlar, hayvansal notalar gibi nüansları veriyor. Amber teması üzerine yoğunlaşıyor. Diğer notalar yardımcı elemandır. Oryantal- baharatlı kategorisinde gösteriliyor. Kaynaklarda Rus Amberi olarak geçiyor.



Parfum d' Empire Ambre Russe, Rus halkının ve Çarlık dönemindeki elit saray kesiminin ve zengin ve soylu tabakanın günlük yaşam ritüellerine değinmek üzere tasarlanmış. Gösterişli salon partileri, balolar ve danslar ile birlikte Rusların günlük yaşamında önemli yeri olan votka, şampanya gibi içkilere, Rus deri ve kürklerine, çay içme geleneğine atıf yapan bir anlatım dünyasına yönelmektedir.

Notaları genelde bir tatlılık barındırıyor. Dengeli ve rafine olmayı büyük ölçüde başarıyor=

Üst- şampanya, votka,

Orta- kimyon, çay, tarçın, kişniş, huş ağacı, ardıç meyvesi, deri,

Alt- tütsü, misk, amber.

Parfum d' Empire Ambre Russe, benim pek de beğenmediğim içki vurgusuyla açılıyor. Votka baskın olmakla, şampanya da hissediliyor. Bariz bir tatlılık var. Tatlı kırmızı- orman meyveleri ( vişne, erik, ahududu ) sonra gelir. Devamında siyah çay, bir miktar aromatik otlar deri vurgusu ve çam iğneleri algıladım. Sonra ıslak tütün yaprağı var. Ama gene içki teması belli oluyor. Tatlı baharatların işe karıştığı sonraki devre ise, buradaki en beğendiğim uygulama oldu. Tarçın- zencefil olarak baharatları belirtebiliriz. Tatlı baharatlara tütsüler ekleniyor. Kremsi ve tatlımsı bir amber ve vanilya aroması kapanışı yapmaktadır.



Harman son derece kompleks, karanlık, derin ve lüks hissiyat vermekte. Notalar genelde iç içe geçmiş ve harmanlanmış. Yoğun, güçlü, basın bir karakter yansıtıyor. Kirli, hayvansal ve biraz da edepsiz bir parfüm olmuş. Tatlı, ekşimsi, meyveli, tütünlü akorlar var.

Koku düzlemi= İçki teması, kırmızı meyveler, çay ve aromatik otlar, tütün, tatlı baharatlar, tütsü ve vanilyamsı amber olarak seçilir. İçki vurgusunu, algıları zorlayan keskin biçiminden dolayı beğenmedim. Islak tütün ise fena değil. Amber teması özellikle son kısmı domine etmiştir. Baharat, tütsü ve tütün gibi unsurlar da kaynaşmıştır.

Derinlik ve konfor noktası= Tatlı ve egzotik baharat katmanı (1), vanilyamsı amber (2), çay & aromatik otlar (3) ve ıslak tütün (4) olarak biçimlenir. Aromaları en fazla beğendiğim notalardan başlayarak sıraladım. Kalıcı, kaliteli ve güzel bir çalışma olmuş. Son bölümde tatlılık artıyor, ama rahatsız etmiyor.

Parfüm bu haliyle sonbahar- kış sezonuna, soğuk ve serin havalara uygundur. Günlük kullanıma uymaz. Gizli bir hazine olarak kendinize saklayın. Elbette dengeli sıkılmalıdır. Kuvvetli aromalar çoğu kişiye rahatsız edici gelebilir. Tende kalıcılığı bir günü geçiyor. Şüphesiz, bütün doneleriyle fark edilir bir kokusu var.

Parfum d' Empire Ambre Russe ile Serge Lutens Ambre Sultan' ı kıyaslıyorlar ve arada benzerlik görüyorlar. Siz ne dersiniz ?

Amberin ana tema olmasına bakarsak, bu yaklaşım doğrudur. Ama bunu nüanse etmek gerekir. Ambre Sultan, keskin çam reçinesi ve amberle başlayıp, amberle bitiyor. Ambre Russe' da ise amber teması ancak sonlara doğru egemen olmakta. Ambre Sultan çok fazla tatlılık barındırmayan, otsu bir yapı göstermekte. Ambre Russe, ondan biraz daha tatlıdır. Her ikisinde de detaylı, zengin ve egzotik bir amber var. Ancak, amber teması Ambre Sultan' da daha kaliteli kullanılmış...

Amber temasının parfümlerde kullanılışı farklılık gösteriyor. Buna biraz değinir misiniz ?

Amberin geleneksel ve Doğulu tarzına, biraz önce ele aldığımız Serge Lutens Ambre Sultan ve Parfum d' Empire Ambre Russe örnek olabilir. Baharatlar, reçineler, kırmızı meyveler, tütsüler amberle harmanlanmıştır.

Bir de Modern Amber var. Jean Paul Gaultier 2, amber temasını çikolata ve karamel notalarıyla sentezlemiş. Tom Ford Rive D' Ambre ise, turunçgilli ve naneli amber ile özgün ve farklı bir deneme niteliğindedir.

Parfum d' Empire Ambre Russe, size neler anlatıyor ?

18. yüzyıl başlarında Osmanlı ve Rus imparatorluklarının ihtişamı... Yalnız Osmanlı inişte, Rusya ise yükseliştedir. Dönemin önemli figürleri Padişah III. Ahmet ve sadrazamlar Nevşehirli Damat İbrahim ve Baltacı Mehmed Paşa ve Rus Çarı I. Petro' dur. Konumuz büyük oranda Rusya' daki gelişmeler olacak. Ama önce Osmanlı' ya bakalım...



Lale Devri- 1718- 1730... Osmanlı Devleti, Avusturya ile giriştiği ve iki tarafın da çok yıprandığı savaşı sona erdirmek için, bu devletle Pasarofça Antlaşmasını imzalıyor. Ülke, halk ve devlet ricali, uzun süren savaş dönemlerinden artık bezmiştir. Biraz da dinlenelim, keyfimize bakalım derler. Ve sonra tarihimizde Lale Devri diye anılan bir zevk, sefa ve eğlence devri açılır. Rahat ve lüks yaşam moda olur. Devlet adamları İstanbul' da bir sürü saray, köşk ve konak yaptırırlar. Buralarda eğlenceler düzenlerler.



Sadrazam Nevşehirli Damat İbrahim Paşa, Lale Devri' ni başlatan kişidir. İstanbul' da yetişen ve ünü dünyaya yayılan lale çiçekleri bu döneme adını verir. Bu dönemde kütüphane, külliye, çeşme yapımı hızlanır. Çini atölyeleri ve kağıt fabrikaları açılır. İbrahim Müteferrika, ülkeye matbaayı getirir. İtfaiye teşkilatı kurulur. İlk kez çiçek aşısı uygulanır. Paris, Londra ve Viyana gibi başkentlere geçici elçiler gönderilir.

Ancak eğlence, israf ve lüks yaşam, sadece devlet adamları ve kaymak tabakanın yararlandığı nimetlerdir. Yoksul halk buna tepki gösterir. Sonunda, Patrona Halil adında bir maceraperest, kendisi gibi serseri arkadaşlarıyla bir yönetim darbesi yapar. Nevşehirli Damat İbrahim Paşa idam edilir ve Lale Devri sona erer.



Büyük Petro Dönemi- 1682- 1725... Yaptığı müthiş işlerden dolayı Deli lakabıyla anılan Çar I. Petro, Rusya' yı yönetmektedir. Avrupa görmüş, kültürlü, bilgili, karizmatik ve entelektüel bir yöneticidir. Amacı, Rusya' yı büyük ve güçlü bir Avrupa devleti yapmaktır. Baltık' tan Akdeniz' e ( sıcak denizlere ) inme politikası yürütür. Avrupa seyahati sonrası, bilim, kültür, sanat ve teknolojide reformlar yaparak ülkesini Avrupa düzeyine getirmeye çalışır. Denizlerde hakimiyet kurmak için Rusya' nın güneyinde büyük tersaneler yaptırır. Dayanıklı ve güçlü gemiler inşa ettirir. Kara ordusunu güçlendirir.

Avrupa' dan mimarlar getirterek, bataklıkları kurutmak suretiyle Baltık denizi kıyısında St. Petersburg şehrini kurdurdu. Şehir planını çizdirdi. Kanalizasyon sistemini yaptırdı. Kenti Avrupa tarzı gotik, klasik ve Barok mimarili binalarla donattı. Kültür ve sanat eserleri ( tiyatro, bale ve opera binaları, heykeller ve saraylar ) yaptırdı.



Rusya' da etkili Türk kökenli soylu Boyar ailelerini ortadan kaldırdı. İktidarını sınırlayacak, denetleyecek bir güç kalmadı. Ülkeye tek başına hakim oldu.

Çar I. Petro' nun yönetimsel ihtirasları ve yayılmacı politikaları Osmanlı Devleti' ni endişelendiriyordu. Ayrıca Osmanlılar' ın da büyük fetih politikaları vardı. Her şey onu gösteriyordu ki, er ya da geç, bu iki devlet kafa kafaya gelecekler ve kozlarını meydan savaşında paylaşacaklardı. Tarihlere Prut Savaşı olarak geçen hadise de böyle yaşandı.

Prut Savaşı- 1711...

Prut Savaşı' nın nedenleri üzerinde durmalıyız= Rusya, Osmanlı Devleti tebaası olan Ortodokslar' ın koruyuculuğunu üstlenmek ve bu insanların haklarını savunmak bahanesi ile Osmanlılar' ın iç işlerine karışma fırsatı yaratmak istiyordu. Böylece, Osmanlı Devleti' ni içten zayıflatarak, daha önce kaybettiği toprakları geri almak peşindeydi. Çar I. Petro, Romanya' da Osmanlı' ya bağlı olarak hüküm süren yerel beyleri, Osmanlı' ya karşı kışkırtıyordu. Bu sıralarda, İsveç kralı XII. Karl, Paltova Savaşı' nda Çar I. Petro' ya yenilmiş ve kaçarak, Osmanlı sınırında bulunan Bender kentine sığınmıştı. Ruslar, İsveç kralını yakalamak için, Osmanlı topraklarına akınlar düzenlediler. XII. Karl, İstanbul' a mektup yazarak, Osmanlı Devleti' ni Rusya' ya karşı kışkırttı. Rusların Osmanlı topraklarına saldırmasına kızan III. Ahmet, Rusya' ya savaş ilan etti.



Baltacı Mehmed Paşa sadrazamlığa getirildi ve Rusya seferine çıktı. 200.000 kişilik bir orduyla Tuna' yı geçerek Romanya' ya girdi. Osmanlı donanması da Karadeniz' e açılmıştı. Müttefik Osmanlı ve Kırım Hanlığı ordusu, Çar Deli Petro' yu ve Rus ordusunu Prut nehri kıyısına kuşattı. Diğer taraftan da bataklıklara doğru sürülmek üzere olan Petro, Moskova' daki karısı Çariçe Katerina' ya mektup gönderip yardım istedi. Rusların su ve yiyecek sıkıntısı vardı. Ya yenilecekler, ya teslim olacaklardı.

Çariçe I. Katerina, Baltacı Mehmed Paşa' ya barış teklif etti. İsveç kralı ve Kırım Hanı ise, etrafı sarılmışken, Rus ordusunun tamamen yok edilmesi gerektiğini söylüyorlardı. Ancak, Baltacı Mehmed Paşa, Yeniçeriler' in isteksiz davrandıklarını ve isyan belirtileri gösterdiklerini söyleyerek bunu kabul etmedi. Yeniçeriler' e şiddetli bir savaşta güvenmiyordu. Sonunda Ruslar ve Osmanlılar arasında barış imzalandı. Çariçe I. Katerina, Osmanlılar ile anlaşmak için, Baltacı Mehmed Paşa' nın çadırına bir elçilik heyeti gönderdi.

Rus elçileri, Osmanlı sadrazamına, hazine sandıkları içinde değerli kürkler, mücevherler, büyük miktarda para ve çok nadide amber kokuları takdim ettiler. Ayrıca, Rus votkası ve çayı da ( bkz. Ambre Russe' a atıf )  getirmişlerdi. III. Ahmed de anlaşmayı onayladı. Ancak, tarihlerde iddia edildiği gibi, Baltacı Mehmed Paşa ile Çariçe Katerina buluşması olmamıştır. Avrupa' nın yeni bir Haçlı ittifakı ile Osmanlı' nın karşısına çıkabileceğini düşünen Baltacı Mehmed Paşa, orduyu fazla yıpratmak istemediğinden, anlaşmayı kabul etti.

Böylece, Azak kalesi ve çevresi Osmanlılar' a geri verilecekti. Ruslar Karadeniz' de donanma bulunduramayacak, İsveç kralının ülkesine dönmesine izin verecek, Polonya' nın iç işlerine karışmayacak ve İstanbul' da sürekli bir elçi bulunduramayacaktı...

Koku- 4 Kalıcılık- 5



Kendinize en uygun parfümü seçip, beğeniyle kullanabilirsiniz. Parfüm Testimize katılın. https://7nota1parfum.blogspot.com/p/parfum-testi.html







Hiç yorum yok:

Yorum Gönder