18 Ocak 2015 Pazar

Paskalya Adası Metaforu ve Comme des Garcons' ların Felsefesi = Sadelik, Basitlik ve Minimalizm /makale



''Kış günü battaniyen varsa, elektrik sobasına ihtiyacın yoktur...''


İşte, size Comme Des Garcons parfümlerinin felsefesini özetleyen cümle...

Bunu nereden biliyorum ? Bu parfümler bize bir mesaj veriyor... O mesajı almak istiyorsanız, alırsınız. Ben öyle yaptım. Comme Des Garcons' lar, insana farklı ve özgün deneyimler yaşatan modern parfümlerdir. Bu parfümlerin bize söylemek istediği bir şeyler var... Comme Des Garcons' lar bir yaşam felsefesini ifade ediyor= Sadelik, Basitlik ve Minimalizm...



Örnek verelim...

Parfümlerinde genellikle az nota kullanıyorlar. 6 ya da 8 notayla dertlerini anlattıkları oluyor. Karmaşa, kalabalık ve süsten uzak bir yönelimle, vermek istedikleri mesajı kısa ve net biçimde vermekteler... Basit, net, anlaşılır kokular üretiyorlar. Tütsülerin yeri belli, ağaçsı notalarda kaynaşma var; ama diğer notaların arasında temiz ve doğal olarak alınıyor. Meyveli notalar size sürpriz yapmıyor.

En önemlisi de bence şudur= Hemen sadede geliyorlar. Genellikle açılışta turunçgiller ya hissedilmez, ya da yoktur, konulmamıştır. Doğrudan karabiber ve ağaçsı- odunsu notalara geçilir ve mesaj, kısa ve öz olarak aktarılır. Wonderwood ve 2 Man, mesela böyledir.





Yani, bazı notalar bilerek, bilinçli bir tercihle, eksik bırakılır...

Buradan, şuraya gelmek niyetindeyim=

Comme Des Garcons' ların, özellikle CDG 2 Man' in, Büyük Okyanus' ta bulunan Paskalya Adası ile ilişkilendirildiğine dikkat etmişsinizdir.

O adada hiç ağaç yok... Çünkü, ada sakinleri zamanında bütün ağaçları kesmişler. Paskalya Adası' nda hiç ağaç olmaması gibi, Comme Des Garcons parfümlerinde de bazı notalar hiç yoktur, eksik bırakılmıştır.




Parfüm yapmak için 20 notaya falan ihtiyacım yok, 6- 7 nota bana yeter... Derdimi kısa ve öz anlatmalıyım. Mesajımı ve yaşam felsefemi, dünya görüşümü daha az şeyle iletebilirim, ortaya koyabilirim. Sade, basit ve yalın biçimde kendimi anlatabilirim.



Battaniyen varsa, sobaya ihtiyacın yoktur. Gir battaniyenin altına, gitsin... Çayı şekersiz de içebilirim. Sadece bardağa ihtiyacım var. Kaşığa ve şekere gerek yok... Tek katlı, bahçeli, şömineli, 80 metrekare bir ev bana yeter. Bir gökdelenin 30. katında oturmak zorunda değilim...

İhtiyacın olduğunu zannettiğin birçok şeye aslında ihtiyacın yok. Daha az, daha sade; ama daha kaliteli şeylerle hayatını sürdürebilirsin.




İşte size yeni felsefe. Ve Comme Des Garcons. Bu felsefe kâfirlerin zulmünü kıracak. Ondan sonra her şey yeniden yazılacak, tarif edilecek ve tanımlanacak.

Adamların mükemmel, muhteşem parfüm yapmak gibi dertlerinin olduğunu sanmıyorum. Zaten buna gerek de yok. Bir yaşam felsefesi, bir dünya görüşü aşılamaya çalışıyorlar. Ve bu yüzden, Comme Des Garcons' lar insanın bilinç seviyesini yükseltiyor.  Ve O' na diyor ki,



- Şu anda yaşadığın hayattan çok daha iyi, güzel, ideal bir hayat var ve sen ona layıksın -

Bütün bunlar bir abartı mı ? Yok canım... Sadece Comme Des Garcons' ların söylemek istediklerine kulak kabartıyorum ve o mesajları alıyorum- o kadar.

Gelin, biraz da Paskalya Adası sakinlerini trajikomik öyküsüne bakalım...




Adalıların kökenleri ve buraya nasıl geldikleri konusu halen araştırılıyor. Güney Amerika' dan geldikleri ve adanın ilk yerlilerinin Polinezyalılar olduğu yönünde varsayımlar, diğer görüşlere nazaran daha baskındır. Denizin nimetleri ve tarım faaliyetleri sayesinde ada nüfusu çoğalmıştır.



Sonra herhalde, bu rahatlık bir taraflarına batmış olacak ki, adanın boş buldukları her tarafına muazzam büyüklükte taş heykeller dikmişler. Genelde 50 ton ağırlığında olan bu heykeller, çeşitli insan yüzlerini resmeder. Adada büyük taş ocakları vardı. Heykeller orada yapılıp, ağaç kalaslar ile uygun görülen yerlere taşınıp dikiliyordu. Heykel yapma yarışı, kabileler arasında bir gösteriş, ayrıcalık ve rekabet meselesi olmuştu. Aksi gibi, adada hiç at, katır eşek gibi yük hayvanları da yoktu. Devasa büyüklükte heykeller, insan gücüyle kalaslara bindirilip taşınmak zorundaydı. Üstüne, ada arazisi engebeliydi. Bir sürü tepeler aşılıyor ve heykeller kilometrelerce uzağa taşınıp yerlerine sabitleniyordu. Bu heykelleri taş ocaklarından kaldırıp yerlerine taşımak için, adadaki birçok ağaç kesilmişti. Kese kese ağaç kalmamıştı. Ama heykel yapma- taşıma tutkusu adalıları esir almış görünüyor. Sabah erken kalkan, boş gördüğü bir yere heykel dikiyordu.




Büyük Okyanus' taki diğer adalarda alabildiğine ağaç ve yeşillik olmasına rağmen, Paskalya Adası' nda işte bunlar yoktu. İnsan eliyle bitirilmiş ve tüketilmişti.

Adalılar ilk başta, dinî inançları gereği, atalar kültünü yaşatmak için ve ölen kabile şeflerini ölümsüzleştirmek amacıyla bu devasa taş heykelleri yapmışlardı. Ölen ataların tanrılaştırılması ve atalara ibadet bir gelenekti. Heykellerin arkası denize dönüktür. Yüzleri yerleşim alanlarına ve insanlara bakar. İnsanlar bu heykellere tapınır ve onlardan koruma bekler.



Sonrasını tahmin etmek zor olmasa gerek... Adada hiç ağaç olmayınca yağmur bulutları gelmedi, yağmur yağmaz oldu. Yağan az miktarda yağmur suları da tarım yapılan toprakları sürükledi, erozyon oldu. Hiç ağaç olmayınca, ahşaptan kanolar yapılamadı ve balık avlanamadı. Adanın bitki ve hayvan florası zarar gördü. Birçok bitki yok oldu, kuşlar adayı terk etti. Ada çok küçük bir yerdi. Erozyon da tarım topraklarını süpürünce, tarım yapmak mümkün olmadı. Adalılar yiyecek sıkıntısına düştüler. En son, fareleri bile yediler. Açlık ve kıtlık başgösterdi. Çok azalan yiyecek ve su kaynakları için savaşlar oldu. Yamyamlık olayları başladı. Ağaçsız bir adada kano yapıp, kaçıp kurtulmak mümkün değildi. Sonunda birçok kişi açlıktan öldü.

Çok sonraları, adalılar ellerindeki yiyecek ve suları paylaşmayı öğrendiler. Besinlerini israf etmemeyi, idareli kullanmayı akıl ettiler. Kısıtlı kaynakların âdil ve eşit paylaşımı kültürü gelişti.




Paskalya Adası, bugün Şili' ye bağlıdır. En yakın kara parçasına 4000 kilometre uzaklıktadır.

Comme Des Garcons' lar hakkında diğer şeyleri biliyorsunuz...

Gerilla tipi pazarlama kavramını parfüm sektörüne uyarladılar. Köşebaşı bir yer kiralayıp bir müddet satış yaparak, sonra başka yere gidiyorlar. Reklama para harcamıyorlar. Mağazalarında vitrin düzenlemesi yapmıyorlar. Yayvan biçimli şişeleri hiçbir yere sabitlenemiyor.



Bu parfümlerin neyi temsil ettiğini biliyorsunuz...

Ruh ve zihin imgeleri açısından Aztek- İnka- Maya uygarlıklarına, Tibet' teki bir Budist tapınağına Eski Türkler' in Şaman inançlarına, imparator penguenlerin yaşadığı kutup bölgelerine, 2200' lü yıllara ve başka bir galaksideki uzay medeniyetine ışınlanmak gibi farklı ve özgün deneyimler yaşayabilirsiniz.

Ayrıca, evimizde kiler, balkon, yatak odası, tavan arası, bodrum gibi ilginç ve sıradışı yaşam bölümlerinin koyu, puslu, karanlık ve otantik atmosferi ile Comme Des Garcons parfümleri arasında bir bağdaşmadan söz edilebilir.

Comme Des Garcons' lar özgün ve benzersiz bir deneyimdir.


Kendinize en uygun parfümü seçip, beğeniyle kullanabilirsiniz. Parfüm Testimize katılın. http://7nota1parfum.blogspot.com.tr/p/parfum-testi.html























6 Ocak 2015 Salı

Parfüm Testimiz Başlıyor!!



  Değerli takipçilerimiz,


  Kimimiz günlük parfüm kullanıcısıyız. Kimimiz parfüm tutkunuyuz. Hatta aramızda parfüme aşkla bağlananlar da var... Ama hepimiz şu soruları kendimize hep sormuşuzdur=



  * Başkasında güzel kokan bir parfüm bende neden aynı etkiyi yapmıyor ?

  * Doğru kokumu nasıl bulurum ?

  * Bugüne kadar birçok parfüm kullandım, memnun kalmadım. Neden ?

  * Kendime uygun/ ideal parfümümü nasıl bulabilirim ?

  * imza kokum olacak, beni temsil edecek, belki de hayatım boyunca kullanacağım '' muhteşem '' parfümü nasıl keşfedebilirim ?


  Kafanızı kurcalayan bu ve benzeri sorulara cevap bulmak ve gerçekten sizi anlatacak, kendinizi ifade etmenizi sağlayacak bir parfüm seçmek için, size yardımcı olmak isteriz. Bunun için, yapmanız gereken şey, PARFÜM TESTİMİZE katılmaktır.

  Size bir soru formu göndereceğiz. Siz de cevaplayıp, bize ileteceksiniz.

  Sorularımız ölçme- değerlendirme amaçlıdır. Her bir soru, bir verîyi ölçmektedir.

  Kendinize uygun parfümün hangisi olduğunu, bu soruları cevaplayarak ve makûl bir ücret ödeyerek öğrenebileceksiniz. Memnun kalacağınızı umarım...


  Parfüm kullanmak bir kültür ve kendini ifade biçimidir...





3 Ocak 2015 Cumartesi

Sufiyane' nin Esansları



















Sufiyane markası, geleneksel sanatlarımız olan tezhip, hat ve minyatür alanında üretilen işlerin ve kitap, parfüm, saf esans gibi ürünlerin satışını gerçekleştiriyor.

Sufiyane markasının amber, misk ve beyaz misk esanslarını yorumlayacağım. Değerlendirmem ve görüşlerimi paylaşmam için, bana bu esansları temin ettiler. Kısaca bu kokulara değineceğim.

AMBER= Sufiyane markasının amber esansını tenime uyguladım. İlk anda yoğun kıvamlı ve tene yapışan- tene yakın duran bir tarzı var. Gayet yağlı, yoğun ve güçlü bir esans olduğunu söyleyebilirim. Ne var ki, rahatsız edici bir keskinlik barındırmıyor. Tenimde bir müddet beklettikten sonra, daha da yumuşak, kremsi ve dengeli tatlılığa sahip olan bir karakter gösterdi. Kalıcılığı çok kuvvetli oldu. Halen tenimde etkisini sürdürmekte. Lüks, kaliteli ve gösterişli bir amber esansıyla karşılaştım.

Sufiyane firmasının amber esansı şu özellikleri taşımaktadır=

- İlk anda yoğun ve şekerli bir bitter çikolata/ likörlü çikolata kokusu vermekte. Sonra hemen tene yerleşip kurumakta.

- Tene yerleştiği dönemde hafif baharatlı bir odunsu/ tütünsü amber şekline giriyor. Aynı zamanda, derinlemesine koklandığında, çok güzel ve egzotik tatlı baharat, çiçek ve aromatik otsu rayihalar vermekte.

- Son bölümde ise tene iyice yapışıyor. Dikkatli ve hassas bir koku algısına eşlik edecek kadar kremsi ve yumuşak bir sandal ağacı ve vanilya karışım efekti veriyor.

Sufiyane' nin amber esansı, özellikle tene yerleşim döneminde Doğu/ Asya etkili parfümlerde gördüğümüz amber kullanım biçimlerine atıf yapıyor. Mesela Parfum D' espoir markasının Amber & Ylang Ylang isimli parfümünde rastladığımız odunsu/ tütünsü amber gibi bir koku yaymaktadır. Odunsu/ tütünsü ambere, bu parfümde yoğun ve biraz pudralı çiçekler ve tarçın merkezli tatlı baharatlar katılıyordu. Sufiyane' nin amberi bana böyle bir deneyim yaşattı.

Ayrıca, başlangıçta bittier- likörlü çikolata temasıyla modern parfümlerde kullanılacak bir ambere dönüşüyor. Şekerli bir amber olmasına rağmen rahatsız edici değildir.

BEYAZ MİSK= Sufiyane' nin beyaz misk esansı, son derece yoğun, koyu ve yapışkan olarak tenime hemen yerleşti. Tutkal yapışkanlığında bir beyaz misk olmuş. Aromatik- fresh bir yapısı da var. Çok hafif meyvemsi baharat tandansı ilk anda dikkatimi çekti. Devamında kremsi ve yumuşak bir sandal ağacı- kaşmir ağacı gibi koktu. Kremsi, şuruplu ve uçucu bir tatlılık vermekte. Tene yapışma eğiliminden hiçbir zaman vazgeçmiyor. Bu yüzden de her daim kalıcılık sağlamakta. Uzun saatler sonra bile tenimde hafifçe etkisini sürdürdü. Güzel, kaliteli ve hoş kokulu bir esans olmuş. Bu yönüyle şu tip parfümlerde kullanılabilir=

* Akdeniz etkili şifalı ot- aromatik ot tandanslı parfümlerde odunsu notalarla birlikte alt katmanı oluşturabilir.

* Klasik tatlı meyveli, pudramsı çiçekler ve hafif baharatlı kadın parfümlerinde, tene yerleşme döneminde veya kapanış bölümünde amber ile birlikte kullanılabilir.

* Kolonya tarzındaki hafif kokularda ( ör. Dunhill Pure ) hafif biberli rayihalarla kullanılabilir ve aromatik- fresh biçimlenme içinde önemli rol oynar.

MİSK= Sufiyane' nin misk esansı, son derece yoğun, saldırgan, kalıcı ve bol yağlı bir esanstır. Tene çabuk yerleşip kurumakta. Kalıcılığı çok kuvvetlidir. Ayrıca yapışkanlığı fazladır. Nasıl koktuğunu değerlendirelim=

- Bu bir hayvansal misk kokusu olmuş. Hayvansal misk temalı parfümlerde tonka fasülyesi, deri, paçuli ve öd ağacı ile harmanlanarak kullanılan misklere benziyor. Sufiyane firmasının misk esansı, tenimde kısa sürede hayvansal, kirli, yoğun ve tozlu bir hale çevrildi. Bu nedenle dengeli dozaj verilmelidir. Parfümlere uygulanacaksa, az miktarda ve sentetik maddelerle yoğunluğu azaltılmış biçimde kullanılmalıdır. Tene fazlaca tatbik edilirse, yapay ve plastik biçimde rahatsız edici olabilir. Tenimde ağır sığır derisi, kösele ayakkabı vs. koku biçimlerine girdi.

- Bu tipte bir hayvansal misk, hacı yağı efektli parfümlerde ( ör. Joop Homme ) görülür. Yapay ve plastik baharatlar ve pudralı çiçekler de bu hacı yağı hissini destekler. Gene de Sufiyane' nin misk esansı belli bir kaliteyi tutturabilmiş.

Sufiyane markasına, bana bu esansları temin edip, görüşlerime başvurmasından dolayı teşekkür ederim.

Kendinize en uygun parfümü seçip, beğeniyle kullanabilirsiniz. Bizimle iletişime geçin. http://7nota1parfum.blogspot.com.tr/p/parfum-testi.html