Sayfalar

18 Ağustos 2015 Salı

Tatlı Baharat Teması ve Parfümde Türk Ekolü / makale




Bence şu soru önemlidir=

Parfüm dünyasında neden bir Türk ekolü yok ?...

Klasik Fransız parfümleri ekşi ve buruk aromatik otlar ve turunçgillerle başlar; karabiber- kimyon gibi acı baharatlarla devam eder ve şipre/ fujer notalarıyla biter. Meşe yosunu, deri, paçuli, vetiver, lavanta, adaçayı, süsen, tonka fasülyesi; bu parfümlerde kalp ve bitiş notalarında çok sık görülmektedir.

İtalyan parfümlerini ben, Akdenizli parfüm kategorisine koyuyorum. Genelde canlı, dinamik ve tatlımsı turunçgiller ve aromatik otlarla başlangıcı yapar; ortalarda yumuşak baharatlar vardır; sonda ise odunsu notalar, belki meşe yosunu gibi fujerler ve biraz da amber/ misk bulunur.

Arap parfümleri ise gül, safran, tütsü, mür yağı, öd ağacı, paçuli gibi ana eksene sahiptir. Bunun yanında zambak, menekşe, frezya, yasemin gibi pudralı veya bazen tatlı olabilen çiçekler vardır. Aralarda reçine, balzam gibi notalar bulunur...

Dünya parfüm endüstrisine yön vermiş ulusal markaların yaratım tarzları böyledir.

Ancak, ne hikmetse, bir Türk parfümü yoktur, ortaya konulmamıştır. Bana göre, önümüzde duran en önemli mesele budur.

Kendilerine hoş olmayan yakıştırmalar yaptığımız Araplar bile Amouage ve Abdulsamed el- Qurashi gibi ulusal markalar yaratabilmişlerdir. Üstelik, Amouage markasının yaratılması için yurt dışından parfümorlar getirilmiş, her türlü istekleri karşılanmış ve bir parfüm yapım atölyesi kurulmuştur. Araplar, sözkonusu, kendi parfümlerini yaratmak olunca; disiplin, program, emek, uzun vadeli çalışma gibi olguları ortaya koyabilmişlerdir.

Peki, biz neden aynı şeyi yapamıyoruz ?

76 milyonluk koca ülke, dünya çapında futbolcu yetiştiremiyor. Dünya Kupası' nı, Şampiyonlar Ligi' ni alamıyor...

Türk inanının karakteristik zaafları uzun vadeli başarılara ve muhteşem işler yapılmasına engeldir.




Bir işten önce çok güzel para kazanıyoruz. Helâlinden kazanmak yetmiyor. Sahtekârlığa, düzenbazlığa başvuruyoruz. Sonra işimiz bozuluyor, Allah rızkımızı kesiyor.

Kolay yoldan para kazanmak, emek vermeden kısa yoldan köşeyi dönmek bizim kültürümüzün alâmet- i fârikasıdır... Bir konuda derinleşmek, yetkinleşmek istemiyoruz. Bilgiye, uzmanlığa, kültüre önem vermiyoruz. El yordamıyla, rastgele iş yapmak hoşumuza gidiyor. Plansız- programsız bir şekilde, her işe kafadan dalıyoruz. Konunun teorik yönüne, tartışmalara, fikir alışverişine girmiyoruz. hemen işe başlayıp sonuç almak istiyoruz. Hatta tartışma, fikir ortaya koyma gibi şeylerden nefret ediyoruz. Bunları bulanık suda balık avlamak olarak görüyoruz.

Türk insanının bir de organizasyon eksikliği ve görev paylaşım sorunu vardır. Pikniğe gitmek gibi basit bir olay, günlerce konuşulur, güya tartışılır, planlar yapılır... Her kafadan ses çıkar. Herkes kendi başına hareket etmek ister. Kimse bir lider seçelim, onun kararına saygı duyalım, demez. Sonuç... Organizasyon son dakikada sürtüşmeler nedeniyle iptal edilir. Havası alınmış gazoza döneriz...

Kimse alınmasın, gücenmesin. Bunlar gerçektir. Önce kültür, hayata bakış ve karakter zaaflarımızı halledelim.

Konumuz dönersek... Türkler, One Million tarzında tatlı baharat temalı parfümlerden hoşlanıyorlar. Bir de Akdenizli olduğumuz için, İtalyan parfümlerini çok tercih ediyoruz.

Son yıllarda, Comme Des Garcons, Terre D' Hermes, Marc Jacobs - Bang gibi marka ve parfüm isimlerinde gördüğüm kadarıyla, biz Modern tarz parfümlerden de hoşlanıyoruz.




Modern parfümlerde odunsu notalar, reçineler, tütsüler ana temayı oluşturmakta. Başta ve ortada karabiber, kırmızı biber, pembe biber, kimyon gibi acı baharatlar görmekteyiz. Topraksı ve dünyevî notalar da var...

Bu cümleleri toparlarsak, Türk insanının kültür kodları karşımıza çıkıyor...

Akdenizli- Doğulu- Modern...

Büyük çoğunluğumuz gece hayatını ve eğlencelerini seviyor. Bu da modern parfümlere bir yönelimdir. Bu minvalde yoğun pudralı çiçekler ( yasemin, sardunya, siklamen vs. ) parfümlerde sevebileceğimiz notalar olabilir.

Doğulu kültür kodlarından kastım, Anadolu coğrafyasıdır. Buna Orta Asya da dahil edilebilir. Gül ve zambak da zaten Orta Asya dağlarında yetişen çiçeklerdir.




Kısaca bu verîlerin ışığında bir Türk işi- Alaturka parfüm yapılabilir. Parfümde bir Türk Ekolü, Türk markası yaratılabilir. İşin başına bir Fransız parfümor getirilebilir. Bir atölye kurulabilir, kendisine her türlü imkân sağlanabilir. Planlı, programlı, uzun vadeli, disiplinli çabalar gösterilirse, neden olmasın ?... Aslında bir Türk parfümü yapmak için gerekli potansiyele sahibiz.

Bir Türk parfümü yapmak istiyorum...

İçinde mandalina, nane, karabiber, karanfil, tarçın, zerdeçal, sedir ağacı, sandal ağacı, vetiver... olsun.

Kalıcı ve fark edilir olsun, aromaları kuvvetli olsun.

Böyle bir parfümü yaz sıcağında fazla sıkmazsanız, baymaz...

Kendinize en uygun parfümü seçip, beğeniyle kullanabilirsiniz.  Parfüm Testimize katılın. http://7nota1parfum.blogspot.com.tr/p/parfum-testi.html 

1 yorum:

  1. Degerlı parfumsever,
    Ben de sana bır turk parfum u tuyosu vereyım .gulbırlık ın yanı guluretenler dernegının 2 tane erkek parfumu var deneyebılırsın ben denedim.ve memnun kaldım .

    YanıtlaSil